Çünkü şu anda başımı ağrıtan yeterince şey var zaten. | Open Subtitles | لأنني لدي مايكفي من صداع الرأس الآن كما هو الحال |
yeterince param var. Senin yeteri kadar paran olmadığından da değil. | Open Subtitles | لدي مايكفي من المال ليس انه يمكنك الحصول على مال كافي |
Hayır, kafatasını yeteri kadar göremiyorum. İncik kemiği, kasık kemiği... | Open Subtitles | لا, لا يمكنني أن أرى مايكفي من الجمجمة أوالظنبوب أوالعانة |
Sizi, gizli bir Kalvinist olmakla suçlamaya yetecek kadar kafir gereci evinizde bulundu. | Open Subtitles | لقد تم إكتشاف مايكفي من هرطقة.. في منزلك والتي تدينك بوصفها الكالفيني السري |
Bende de okyanusu boydan boya güvenle geçmenize yetecek kadar erzak var. | Open Subtitles | بعضكم قد لا ينجوا لدي مايكفي من المؤونة لتبحروا عبر المحيط بأمان |
Bence sen daha fazlasını kurcalamadan da yeterince acı yaşadın. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ قاسيتِ مايكفي من الآلام بدون التنقيب عن المزيد |
İğneleyici olmanın beyni nasıl etkilediğine dair yeterince araştırma yok maalesef. | Open Subtitles | لا يوجد مايكفي . من البحوث عن تأثير السخرية على الدماغ |
Bu yerler çok havasız. - Kendimize yeterince içki aldım. | Open Subtitles | رطوبه بالمستشفيات جلبت مايكفي من الخمر لكامل الرحله |
Eski stilde iyi dövüşüyorsunuz fakat yeterince canımı sıktınız. | Open Subtitles | أنتم تقاتلون جيداً بالطريقة القديمة لكنكم سببتم لي مايكفي من المتاعب |
Zenciler dinden yeterince çekiyor zaten. | Open Subtitles | لدي الرجال السود مايكفي من الأديان أصلا استغفرالله |
Ben asla 12 adamla yatmadım ! - Hayır, yeterince ağzına almışsın ! | Open Subtitles | انا لم امارس الجنس ابدا مع 12 رجل صحيح, لكنكِ لعقتي مايكفي من الأقضبه |
yeteri kadar insan olmaması ilerde büyük bir problem yaratacak. | TED | عن كيف أن عدم وجود مايكفي من البشر الجدد سيصبح مشكلة كبيرة مع المضيِّ قدماً. |
yeteri kadar oya sahip olan her pislik o koltuğa oturabilir. | Open Subtitles | اي شخص وغد يمكنه ان يتحصل على هذه الوظيفة,اذا تحصل على مايكفي من أصوات |
Bir yerde yeteri kadar zaman geçirince hiç aklınıza bile gelmeyen soruların cevaplarını biliyorsunuz. | Open Subtitles | إنّك تقضي مايكفي من الوقت في مكان واحد، و تعرف جميع الاجابات لأسئلةٌ لن تسألها ابداً |
Fakat kendinizi fazla eğlenceye kaptırmayın. Zira yeteri kadar çocuğunuz var. | Open Subtitles | لكن ليس الكثير من المتعة , لدينا مايكفي من الأطفال |
Bugüne kadar yeteri kadar masum insanı öldürdüm. | Open Subtitles | انا تركت مايكفي من الجثث البريئة في حياتي |
Bu bilgiyi almak için kollarını yeteri kadar kırdın mı? | Open Subtitles | ام انك لم تكسر مايكفي من الاذرع لتحصل على تلك المعلومة ؟ |
Bende de okyanusu boydan boya güvenle geçmenize yetecek kadar erzak var. | Open Subtitles | بعضكم قد لا ينجوا لدي مايكفي من المؤونة لتبحروا عبر المحيط بأمان |
Hepimiz, bizi hissizleştirmeye yetecek kadar trajedi yarattık ve gördük şu dünya üzerinde. | TED | وأنا أعلم أننا رأينا مايكفي من الصور لتجعلنا مخدرين من المآسي التي ارتكبت على كوكب الأرض. |
Ona yetecek kadar para kazanmıyorum. | Open Subtitles | لايوجد مايكفي من المال في البيت |
Ayrica, benim seytani planimi uygulamak için yeterli özüt kalmis burada.. | Open Subtitles | إضافةً إلى أنّه لازال بحوزتي مايكفي من المسحوق لتنفيذ خطّة شاملة |