Ve yapmak istediğim ilk şey, cevaplamak istediğim ilk soru bunun ne olduğuydu? | TED | وأول ما أرغب في القيام به، أول سؤال أرغب في الإجابة عليه، ما هذا؟ |
İşte sizinle konuşmak istediğim bu, bir de modern çağda bununla nasıl başa çıkacağımız. | TED | وهذا ما أرغب في محادثتكم بشأنه، وكذلك كيف نواجه ذلك في العصر الحديث؟ |
Benim bugün konuşmak istediğim konu da bu: Bilimde duyguların rolü. | TED | وهذا في الواقع ما أرغب في التحدث عنه اليوم: دور العواطف في العلم. |
Ben de tekrar tekrar bu dünyayı geziyorum. Tasarlamak istediğim çizim ya da klişe üzerinde düşünüyorum Anlatımlarımızda kullandığımız deyimler hangileridir? | TED | وأعاود زيارته وأنا أفكر في الصورة أو أصيغ ما أرغب في تنفيذه وأبحث عن الكلمات والألفاظ العامية التي نستخدمها مع كل تعبير |
Pekala, bugün konuşmak istediğim tam olarak da bu, doğal güçleri insan kaynaklı bu problemleri çözmek için nasıl kullanırız | TED | حسنا، ذلك بالضبط ما أرغب في الحديث بخصوصه اليوم، هو كيف يمكن استخدام القوى الطبيعية لعلاج هذه المشاكل التي سببها الإنسان. |
Benim de bilmek istediğim bu! | Open Subtitles | أين هو؟ ذلك ما أرغب في أن أعرفه |
Tek istediğim de John Smith olmak. | Open Subtitles | هذا كل ما أرغب في أن أكون جون سميث |
Ancak bugün konuşmak istediğim bu sabah, Dünya üzerindeki yaklaşık bir milyar insanın - her yedi kişiden birinin - sabah uyandığı ve bu kabı nasıl dolduracağını bilmediği gerçeği. | TED | ولكن ما أرغب في الحديث عنه اليوم هو حقيقة أنه هذا النهار، مايقارب المليار فرد على هذه الأرض -- أو شخص من كل سبعة أشخاص -- استيقظوا وليس لديهم أي فكرة كيف سيملأون هذا الكوب بغذاءهم. |
İstediğim her şeyi aldın! | Open Subtitles | تسلبني كلّ ما أرغب في امتلاكه! |
(Kahkahalar) (Alkışlar) Ama asıl konuşmak istediğim gerçekliğe dair kişisel bir zorluk, benim için kişisel ve buna bilime olan sevgimi vurgulayarak giriş yapmak istiyorum. | TED | (ضحك) (تصفيق) ولكن ما أرغب في الحديث عنه هو التحديات الشخصية للواقع التي أتحملها شخصيًا، وأرغبُ في التمهيد لها من خلال التعبير عن حبي المطلق للعلم. |