Tek söyleyebileceğim şey şu: Bu yol ayrımları için şükürler olsun. | TED | وكل ما أستطيع أن أقوله: شكراً لله على مفترقات الطرق هذه. |
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك ما أستطيع أن أفعله لك , كولونيل ؟ |
O rüyayı gördüğümden beri... bu yerden başka bir şey düşünemiyorum. | Open Subtitles | منذأنجائنىهذا الحلم... كل ما أستطيع أن أفكر فيه هو هذا المكان. |
Bildiğim kadarıyla hayır, Sayın Bakan. | Open Subtitles | على قدر ما أستطيع أن أخبركم به سيدي الوزير، أقول لا |
Bileğiniz, söyleyeceğim kadarıyla üç yerinden çatlamış. | Open Subtitles | رسغك، حسب ما أستطيع أن أقول مكسور في ثلاثة أماكن |
Anladığım kadarıyla kimse kuramıyor. | Open Subtitles | ما أستطيع أن أخبرك به ، أنه لا أحد يستطيع |
Benim adım Grace. Sizin için yapabileceğim bir şey var mı acaba? | Open Subtitles | أنا كنت أتسائل لو يوجد شئ ما أستطيع أن أفعله لك؟ |
Sizi sanatçıyla tanıştıracağım şimdilik sizin için yapabileceğim tek şey bu. | Open Subtitles | دعني اعرضك على الفنان المسؤول عن هذا، لكن هذا كل ما أستطيع أن أفعله لك |
şey, eğer yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | حسناً إذا كان هناك ما أستطيع أن أقدمه؟ ؟ |
Tek yapabileceğim şey, geri dönmesi için ona geçerli bir neden sunmak. | Open Subtitles | اذن,كل ما أستطيع أن أفعلة أن أعطيه سبب للعودة |
Söz verebileceğim tek şey, elimden gelenin en iyisini yapacağımdır. | Open Subtitles | كل ما أستطيع أن أعد به هو أن أبذل أفضل مابوسعي |
Ya olabileceğim tek şey Irak'ta bir yolda ölü olmaksa? | Open Subtitles | ماذا لو كان كل ما أستطيع أن أكونه قد مات على جانب الطريق العراقية؟ |
Uzayda tuvalete girmekle ilgili tek söyleyebileceğim şey vakumdur. | Open Subtitles | كل ما أستطيع أن أخبرك عن الذهاب الى الحمام في الفضاء هو الإمتصاص |
-Seks yüzünden. Hatırladığım kadarıyla inanılmazdı. | Open Subtitles | لأن الجنس، ما أستطيع أن أتذكر، كان لا يصدق. |
Bana gösterdiğin resimlerden anlayabildiğim kadarıyla, medeniyetleri feci bir patlamayla yok olmuş. | Open Subtitles | بقدر ما أستطيع أن أخبرك به من الصور التي أريتها لي هم دمروا بواسطة انفجار هائل |
Anladığım kadarıyla, yakıt borusu, daha önce hiç görmediğim bir plazma dalgası ile çatlamış. | Open Subtitles | بقدر ما أستطيع أن أعرف، فأنبوب الوقود قد كسر بواسطة موجة من البلازما، التي أنا لم أرَ مثلها قط من قبل |
Görebildiğim kadarıyla herşey gayet açık. | Open Subtitles | بقدر ما أستطيع أن أرى، هنالك أقصى قدر من الإطار |
Görebildiğim kadarıyla, dünya, anne ve babalarla dolu. | Open Subtitles | بقدر ما أستطيع أن أرى العالم هو كل الآباء والأمهات |
Bildiğim kadarıyla, diğer öğrencilere özel ders veriyormuş. | Open Subtitles | بقدر ما أستطيع أن أعرف، جلّ ما كانت تفعله هو تدريس طلاّب آخرين. |
Bildiğim kadarıyla hepsi sağlam tiplerdir. | Open Subtitles | جميعهم رجال مُقاومين الفقر بقدر ما أستطيع أن أعرف. |