Onu bilmiyorum. Benim Demem o ki bu zaman olayları birinin başının altından çıkıyor. | Open Subtitles | ما أقوله هو أنّ أحدَهم يسبّب هذه الأحداث الزمنيّة |
Tek söylediğim, ilişkiyi geçerli, bizi de sayılır kılmak için... | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أننا لا نحتاج لإقرارها من أحد |
Demek istediğim şu ki bir mağaza dolusu müşteriyi mutlu etmek göründüğünden zordur. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن إبقاء متجراً مليء بالزبائن السعداء أصعب مما يبدو. |
söylediğim şey de bu. Bu kadar uzun süre işe gelmezlerse sorun olur | Open Subtitles | ما أقوله هو أني سأكون في مأزق اذا لم يخرجوا للعمل لفترة طويلة. |
Yani diyorum ki: Girişimcilik neyin üzerinde olduğudur. | TED | هم من هتفت لهم. ما أقوله هو ريادة الأعمال تجدها حيث ماتكون. |
Söylemek istediğim şey, eğer bir şey varsa, çoktan gitmiştir. | Open Subtitles | ما أقوله هو , لو كان يوجد أي شيء فهوغيرموجودالآن. |
Demem o ki, bunu daha kolay yoldan yapabilirsin. | Open Subtitles | ما أقوله هو هل يمكن أن قمت بها بهذه السهولة. |
Sanırım Demem o ki daha çok koşu bloklamam gerekecek ki sorun değil tabi duyduklarım doğruysa. | Open Subtitles | أخمن أن ما أقوله هو أنني مُعتاد على الجري وإعتراض الخصم أكثر الأمر الذي لا يُمثل مُشكلة إذا كان ما سمعته صحيحاً |
Demem o ki, Dara muhtemelen arada annesini ziyaret ediyordur bu yüzden belki biz de etmeliyiz. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو دارا ربما يدفع والدتها زيارة من وقت لآخر، لذلك ربما ينبغي لنا أيضا. |
Tek söylediğim bir gece kulübünde bir keşi baştan çıkartacak çok şey olduğu. | Open Subtitles | جُلّ ما أقوله هو أن النادي الليلي فيه الكثير من الإغرائات، للمرء المدمن |
Bu olanaksız. Tek söylediğim bir gece dostum, bana bir gece ver ve onu yola getireyim. | Open Subtitles | كلّ ما أقوله هو, ليلة واحدة, ليعطيني الرب ليلة واحدة, وسأدلها على الصواب. |
Tek söylediğim belki benim mektuplarımdan size gelen olmuştur. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أنكم قد استلمتم أحد رسائلي |
Demek istediğim şu ki, onun bize her zaman verdiği desteği şimdi de biz ona verelim. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن نمنح الرجل نفس الدّعم الذي لطالما وفّره لنا |
Demek istediğim şu, eğer mermiler sekiyorsa, biraz daha acı verecek birşeyler denemeliyiz. | Open Subtitles | ما أقوله هو لو ان الطلقات قفزت رُبَّمَا يَجِبُ أَنْ نُحاولَ شّيء , الذي سيوجه لكمةً أكثر قوه بعض الشيءَ |
Demek istediğim şu ki, o hafta sonu benimle değildi, yani sana söylediği gibi bir arazi bakmaya gitmiş olabilir. | Open Subtitles | لكن ما أقوله هو أنه لم يكن معي لذا ربما كان بالفعل يبحث عن الأرض كما قال |
söylediğim şey basitçe bu yaklaşımımızın sürdürelemez olduğudur. | TED | ما أقوله هو أن مقاربتنا هي بكل بساطة غير مستدامة. |
Ama söylediğim şey şu; kâhinin tapınak rehberlerine ihtiyaç duyması gibi büyük veri sistemlerimiz de buna ihtiyaç duyar. | TED | ولكن ما أقوله هو أن كما احتاجت الوسيطة الروحية لمرشدي المعبد تحتاج أنظمة البيانات الضخمة أيضا لهم. |
söylediğim şey, ne olursa olsun, yoluma devam edeceğim. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أني أراوغ في كل شيء يحدث الان |
Genç siyahi adamlar, Diyorum ki birisi yolunuza özgünce ve gerçekçe çıkıyorsa davetini kabul edin. | TED | وللشباب السود، ما أقوله هو إن أتى شخص ما في طريقكم بأصالة، فاقبلوا الدعوة. |
Diyorum ki dünyaya gelerek, çoktan tüm mirasını harcamış oldu. | Open Subtitles | ما أقوله هو أنه قد حصلت على أرثها , في طريقها للوصول إلى هنا |
Tüm Söylemek istediğim, gerçek bir iş hayatına bir masa kurmanın heyecanlı olacağı. | Open Subtitles | جلّ ما أقوله هو أظنني سيكون مثيرًا لأحول مكتبًا واحدًا إلى عمل حقيقي. |