Tek bildiğim şey sana âşık olduğum. Gerisini ne yapacaksın? | Open Subtitles | كل ما اعرفه, هو انك انت من وقعت فى حبها ماذا يهم ان اعرف اكثر |
Tek bildiğim şey, uzun zamandır ilk kez iyi bir şekilde dinlenmiş olduğum. | Open Subtitles | كل ما اعرفه هو انني مرتاح جداً لإول مرة في حياتي |
Bilmiyorum, bildiğim şey senin oraya gidip onu geri adım için ikna etmen gerektiği. | Open Subtitles | لا اعرف, ولكن ما اعرفه هو يجب ان تذهب لهناك و ان تجعليه يتراجع عنها |
Benim tek bildiğim, elinde bir silah olduğu... ve güvenlik şefine saldırdığın. | Open Subtitles | كل ما اعرفه هو أن لديك سلاح وأنك اخترقت نظم الأمن بالطائرة |
Tek bildiğim şey, o tokmağın insanları dönüştürdüğü. | Open Subtitles | ما اعرفه هو ذلك الكرسي يغيّر النفوس |
Ama bildiğim şey, kurbanımızın Bay Saito'ya yakınlaşma çabası içinde olması. | Open Subtitles | لكن ما اعرفه هو ان ضحيتنا " كانت تحاول الاقتراب من مستر " سايتو |
Benim için fazla zekisin profesör. tek bildiğim kimsenin ölmek istemediği. | Open Subtitles | أنت أذكى مني كثيرا يا بروفيسير كل ما اعرفه هو ان لا احد يريد أن يموت |
tek bildiğim dün gece sen gittikten sonra bir kızla tanıştığım. | Open Subtitles | كل ما اعرفه هو,بعدما غادرت المقهي بالأمس,قابلت فتاة |
tek bildiğim şu Pencere'nin tekin olmadığı. | Open Subtitles | اسمعوا كل ما اعرفه هو أن رجل النافذة رجل سيء |
tek bildiğim bunun geçen seferki kilerde uyanışım ile bir şekilde bağlantılı olduğuydu. | Open Subtitles | كل ما اعرفه هو ان الامر كان مرتبط بما حدث في مسبقا في الليلة التي استيقظت فيها في القبو |
tek bildiğim, öğlene kadar ofise geri dönmüş olmazsam, pazartesi cehennem gibi geçecek. | Open Subtitles | كل ما اعرفه هو اني اذا لم ارجع الى المكتب هذا المساء فالإثنين سيكون جحيماً |