Üzeri biraz yanmış olabilir ama önemli olan içinde ne olduğu. | Open Subtitles | أنه هش قليلاً من الخارج ولكن ما بداخله أيضاً محسوب |
Bi zarf aldım içinde ne var | Open Subtitles | لقد تسلمت ظرفاً أتسائل ما بداخله ماذا تعتقد سيد الصوتيات ؟ |
Ve kayıp olan sadece dizüstüyse, içinde ne varsa onun ölümüne sebep olmuş. | Open Subtitles | وإذا كان الشيء الوحيد المفقود، مهما كان ما بداخله فقد عرّضه للقتل. |
- İçinde ne olduğunu bilmeden alıp odama mı koydunuz? | Open Subtitles | . لا بدون معرفة ما بداخله ,هل اخذته و وضعته في غرفتي؟ |
- Bunun içinde ne olduğunu görmek için sabırsızlanıyorum. - Evet. | Open Subtitles | لا استطيع الانتضار حتى ارى ما بداخله |
İçindekini görünce çok memnun olacaksın. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستكون مسروراً للغاية عندما ترى ما بداخله |
Yıldızın içindeki maddeler uzaya dağılarak galaksiyi ağır elementlerle doldurur. | TED | ويقذف النجم معظم ما بداخله إلى الفضاء ناثرًا عناصره الثقيلة في المجرة. |
Içinde ne olursa olsun öyküler kadar iyi olamaz. | Open Subtitles | اى كان ما بداخله ... ..... لن يكون بجودة القصص |
Aç şunu! Aç! İçinde ne olduğunu söyle. | Open Subtitles | افتحي ذلك، أخبريني ما بداخله.. |
İçinde ne olduğunu söylemedi, ben de sormadım. | Open Subtitles | لم يخبرني ما بداخله و أنا لم أسأل |
Belki Mike içinde ne olduğunu bilmeni istememiştir. | Open Subtitles | لذا ربما مايك لم يرد ان تعرفي ما بداخله |
Bunun içinde ne olduğunu görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار حتى ارى ما بداخله |
Siz almadan önce içinde ne olduğunu görmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان ارى ما بداخله قبل أن تأخذينه |
Boşanma yasasına göre ilk ulaşan içindekini alır. | Open Subtitles | بأن من يصل هناك أولاً يحصل على ما بداخله |
İçindekini istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد ما بداخله |
- İçindekini bile anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني معرفة ما بداخله حتى |
İçindeki her neyse uzun süredir çıkmayı bekliyordu. | Open Subtitles | مهما كان ما بداخله لقد انتظر طويلا ليخرج |