| Şimdi işler boyunu aştı ve tek istediğin bir çıkış yolu. | Open Subtitles | وأنتِ الآن في عنق الزجاجة وكل ما تريديه هو وسيلة للخروج. |
| En başından beri tek istediğin şeyin benimle yaşamak olduğunu söylüyordun. | Open Subtitles | أنتٍ تقولين منذ فترة أن كل ما تريديه هو حياة معى |
| Paran olduğu sürece İstediğin kişi olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تكوني ما تريديه و تفعلي ما تريديه |
| İstediğinin bu olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل انتي متأكده ان هذا ما تريديه ؟ |
| Kendi istediğin şeyi yaparsan mutlu olabilirsin. | Open Subtitles | أعنى أن طريقك الوحيد للسعادة هو فعل ما تريديه |
| ne istiyorsan seç ama çabuk ol. Giyinmem lazım. | Open Subtitles | إختري ما تريديه لكن بسرعه يجب أن أرتدي ملابسي |
| Güzellik çok güçlüdür. İstediğin her şeyi elde edebilirsin. | Open Subtitles | جمالك يعطيك إحساس بالقوة و يجعلك تحصلين على كل ما تريديه |
| İstediğin her şeye sahip olamayacağını öğrenmişsindir. | Open Subtitles | يجب ان تعلمى الان أنه لا يمكنك الحصول على كل ما تريديه |
| Eğer sana istediğin şeyi verirsem, sen de bana benim istediğimi verecek misin? | Open Subtitles | إذا أعطيتكِ ما تريديه هل ستعطيني ما اريد ؟ |
| İstediğin kadar rakamlarla oyna, asıl sorunumuz bu değil. | Open Subtitles | تغيير الأرقام هو كُل ما تريديه , وهذه ليست المُشكلة |
| Tamam. Yani, gerçekten istediğin buysa eğer, varım. | Open Subtitles | حسناً ، اذا كان هذا فعلا هو ما تريديه ، انا موافق |
| İstediğin buysa seninle çocuk yapmaya da hazırım. | Open Subtitles | وأنا على استعداد ليكون لدي اطفال معك إذا كان هذا هو ما تريديه |
| - İstediğin şey bu, değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا ما تريديه ؟ أليس هذا ما قلته أنك تريدينه ؟ |
| İstediğin buysa, ben de senin için bunu istiyorum. | Open Subtitles | و إذا كان هذا ما تريديه فأنا أريده من أجلك |
| - Hayır, hayır, istediğin buysa burada kalıp ölebilirsin ama onun ölmemesini sağlayacağım. | Open Subtitles | هذا ما تريديه لكنني سأتأكد من أنها لن تموت |
| İstediğinin bu olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل انت متأكدة ان هذا ما تريديه ؟ |
| İstediğinin bu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا ما تريديه |
| İstediğinin bu olduğundan emin misin, Lucy? | Open Subtitles | أأنتِ متأكدة بأن هذا ما تريديه يا(لوسي)؟ |
| Sana sadece neye ihtiyacın olduğunu söyler, istediğin şeyi değil. | Open Subtitles | فإنه يقول لك ما تحتاج إليه، وليس ما تريديه. |
| İstediğin şeyi aldın mı peki? | Open Subtitles | هل حصلتي على ما تريديه ؟ |
| Onu dinleme. Sadece her ne istiyorsan onu yap. Sadece eğlen. | Open Subtitles | لا تستمعى الى كلامه افعلى ما تريديه واستمتعى |