Cumartesi akşamları Ne yapıyorsanız onu yapmak için tonla zamanınız var. | Open Subtitles | لديكم وقت كاف لتفعلوا أيا كان ما تفعلوه في ليلة السبت |
Burada neler çevirdiğinizi bilmiyorum ve her Ne yapıyorsanız umurumda da değil. | Open Subtitles | لا أعلم لم أنتم هنا و تفعلون ما تفعلوه وأنا لا أهتم |
Burada yokmuşum gibi davranın ve her Ne yapıyorsanız ona devam edin. | Open Subtitles | يا رفاق، تظاهروا أنني لستُ موجوداً وافعلوا أيّاً كان ما تفعلوه |
Sağ olasın! yaptığınız çok güzel bir şey ama ben pek ilgilenmiyorum bununla. | Open Subtitles | أوه ، شكراً ، أعتقد أنه من الجيد كل ما تفعلوه يا رفاق |
Yapmayın. Kendinize bir bakın. Tek yaptığınız ders çalışmak. | Open Subtitles | هيّا يا رفاق ، انظروا لأنفسكم كل ما تفعلوه هو الدراسة |
Ben burada yokken Ne yapıyorsanız onu yapın. | Open Subtitles | إفعلوا ما تفعلوه عادةً لو أني لست هنا أفسد يومكم |
Üzgünüz böldük her Ne yapıyorsanız. | Open Subtitles | آسف على الازعاج مهماً كان ما تفعلوه |
Mesaj atmakta veya film izlemekte serbestsiniz. Ne yapıyorsanız işte. | Open Subtitles | أو شاهدوا فلم مهما كان ما تفعلوه |
Ne yapıyorsanız bırakın! | Open Subtitles | توقفوا عن ما تفعلوه |
Benim yaptığım... resim, yapmaya çalıştığım, sizlerin her gün yaptığınız şeyler, ama kimsenin hayal bile edemeyeceği olağandışı koşullarda. | Open Subtitles | الصوره التى أصنعها التى أحاول صنعها إنها عن ما تفعلوه كل يوم |
Devamlı Hollywood hakkında atıp tutuyorsunuz ama tek yaptığınız bütün gün burada oturup başımı şişirmek. | Open Subtitles | كل ما تفعلوه هو الجلوس هنا وتقلقونى طوال النهار |
- yaptığınız şey bu mu? Dolabın alt katını boşaltıp benim yetişkin bir adamı golfte yenmemi konuşmak? - Sen ve Bobby bugün golf mü oynadınız? | Open Subtitles | أهذا ما تفعلوه بأن تخرجوا الطعام وتتحدثوا عن فوزي على رجل بالغ في الغولف؟ |
Sizin tek yaptığınız şey; dövüşmek, dövüşmek, dövüşmek. | Open Subtitles | وبدلاً من ذلك، فجل ما تفعلوه هو أن تتشجاروا، وتتشاجروا، |
Tek yaptığınız vergi mükelleflerinin parasını çarçur etmek. | Open Subtitles | كلّ ما تفعلوه هو الشرب والرقص على حساب دافعي الضرائب |