Vegas' ta bana ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما حدث لي في لاس فيجاس. |
Vegas' ta bana ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما حدث لي في لاس فيجاس. |
Lütfen bu hafta sonu başıma gelen sadece kötü şey bu olsaydı. | Open Subtitles | بحقـك، كأن هذا كان أسوأ ما حدث لي في عطلة نهاية الأسبوع |
Liz, seninle olmak ve bir kahraman olmak hayatta başıma gelen en iyi iki şeydi. | Open Subtitles | أتعلمين، صحبتك وشعوري بالبطولة، هما أعظم ما حدث لي في حياتي |
Samantha Sheer. O, başıma gelenleri haberlerde görmüş. | Open Subtitles | سامنثا شيير ،لقد رات ما حدث لي في الاخبار |
Sanırım başıma gelenleri ait oldukları yere nasıl koyacağımı bilmek için. | Open Subtitles | حسناً, أفترض, أود أنْ أعرف كيفية وضع ما حدث لي في مكانه الصحيح، |
Basınla olan geçmişime bakacak olursak, bunu sen yapsan daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | ... هل تعتقدين أن ذلك سيكون أمراَ في ظل ما حدث لي في الصحف أليس من الأفضل ان تقومي أنت بذلك ؟ |
Basınla olan geçmişime bakacak olursak, bunu sen yapsan daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | ... هل تعتقدين أن ذلك سيكون أمراَ في ظل ما حدث لي في الصحف أليس من الأفضل ان تقومي أنت بذلك ؟ |
Yani, hayatta başıma gelen en güzel şey, onlardır. | Open Subtitles | أَعْني، بأنهما أفضل ما حدث لي في حياتي نعم، أنا أتفق معه |
O resim başıma gelen en kötü şey. | Open Subtitles | هذه اللوحه هي اسوأ ما حدث لي في أي وقت مضى . |
Çünkü öyleyse, son iki yılda başıma gelenleri öğrenmek için onu hayatta tutmam gerektiğini bilmeme rağmen tek istediğim onu öldürmek. | Open Subtitles | لأنها لو كانت كذلك ، بقدر ما أريد أن أُبقيها على قيد الحياة لمحاولة إكتشاف ما حدث لي في العامين السابقين بقدر ما أريد ان أقتلها |