Gördüğüm şey iğrençti ve suçtu ama uyuşturucu ile alakası yok. | Open Subtitles | ما رأيته كان مثير للاشمئزاز وإجرامي لكنه لم يكن له علاقة بالمخدرات |
Ama beşinci kata ulaştığımda, tek Gördüğüm şey cesetlerdi. | Open Subtitles | لكن عندما وصلت الى الطابق الخامس كل ما رأيته كان جثثا |
Gördüğüm şey... sanki bir kabus gibiydi. | Open Subtitles | ..ما رأيته. كان تقريباً مثل حلم سيئ. |
Benim gördüğüm evime götürmek için beni almaya gelen sevgilimdi. | Open Subtitles | ما رأيته كان رجلِ, و كان أتي لأخذي لأخذي إلى منزلي |
Benim gördüğüm bir hayalin delil yetersizliğinden reddedildiği. | Open Subtitles | ما رأيته كان حالم يواجه الهزيمة هل رأيت بذلتة ؟ |
Fakat gördüğüm şeyin süpürge olmadığına eminim. | Open Subtitles | ولكنني أعرف أن ما رأيته كان مضرب بيسبول وليس مكنسة. |
Herkes, polisler, psikolog hepsi gördüğüm şeyin imkansız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الجميع, الشرطة و الاطباء النفسيون اخبرونى بأن ما رأيته كان مستحيلاً. |
Çünkü Gördüğüm şey senin geri çekildiğindi çünkü sen kız arkadaşının duygularını incitmekten... | Open Subtitles | -هل تعلم ؟ لأني ما رأيته كان تراجعاً بسبب أنك كنت قلق حول إيذاء |
Benim Gördüğüm şey çok, hem de çok gerçekti. | Open Subtitles | حسناً، إن ما رأيته كان حقيقياً للغاية، |
Ama yanılmışım. Gördüğüm şey kehanet gibiydi. | Open Subtitles | "لكن خاب ظنّي، ما رأيته كان أمرًا مُتنبأً به" |
- Alelade bir katile şahit olmadım Sara. Gördüğüm şey bir hayvandı. | Open Subtitles | لم أشهد للتو سلوك قاتلة يا (سارة)، إن ما رأيته كان حيواناً |
O anda tek Gördüğüm şey patlamaydı. | Open Subtitles | في تلك اللحظة، ما رأيته كان إنفجار، مثل "بام!" |
Çünkü, orada tek Gördüğüm şey fitili alev almış bir hatundu. | Open Subtitles | لأن كل ما رأيته كان ل يحق للشخص مجنون. |
Gördüğüm şey ışığın yanıp sönmesiydi. | Open Subtitles | ما رأيته كان وميض من الضوء. |
Duymadım fakat Benim gördüğüm ...onun ve Angus'un, Dr. Leighton'ın yaptığı şeyi umursamadan onu kurtarmak için her yola başvurduğu. | Open Subtitles | لم اسمعها , لا , لكن ما رأيته كان هي و د, أنغوس ليتون... فعلا كل ما بامكانهما لانقاذ حياته, |
Benim gördüğüm, korkunç bir olay nedeniyle travma yaşayan zeki ve hassas bir kızdı. "Travma" iddialı bir kelime. | Open Subtitles | ما رأيته كان فتاة صغيرة ساطعة، حساسة والتي انصدمت بحدث مروّع |
gördüğüm şeyin hemen hemen aynısıydı ama onun bir bedeni vardı. | Open Subtitles | ما رأيته كان كثيراً, ولكن كان لديها جسد هذا المرّة. |
Herkes, polisler, psikolog hepsi gördüğüm şeyin imkansız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الجميع، الشرطة، والأطباء النفسيين جميعهم قالوا أن ما رأيته كان مستحيلاً |
Hayır. gördüğüm şeyin iki gözü vardı ve iç çamaşırı giyiyordu. | Open Subtitles | لا، ما رأيته كان لديه عينين اثنين فقط |