"ما زلتِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Hala
• Hâlâ
• yine de

Sakıncası yoksa, Kelly Nolan burada kalmazken siz nasıl Hala kalabiliyorsunuz?
مستعرضه صديقها في أرجاء المنزل لو سمحتي, كيف ما زلتِ تمكثين

Sahip olduğun şeylerin Hala farkında değilsin. Asla da olmadın.
ما زلتِ غير مدركة لما كنتِ تمتلكينه ولمْ تدركي قطّ

Pek bir şey söylemedi. Seni sordum, Hala Madrid'de yaşadığını söyledi.
ليس الكثير، سألتها عنكِ وقالت أنكِ ما زلتِ تسكنين في مدريد.

Sanırım Hâlâ o adama âşıksın ve onu görene kadar için rahat etmeyecek.
أعتقدُ أنكِ ما زلتِ تحبيـنَ الرجل وهذا لن يجعلكِ في سلام حتــى ترينــهُ

Bu da ölmemi istemediğin anlamına gelir. Hâlâ bir şey istiyorsun.
مما يعني أنّك لا تريدين قتلي، وأنّكِ ما زلتِ تريدينني لغاية.

Artık küçük değilsin, büyümüşsün Ama Hâlâ benim küçük bebeğimsin
أنتِ كبيرة الآن، لستِ صغيرة. و لكنكِ ما زلتِ ابنتي

Otuz yıldır buraya geliyorum ama yine de beni hatırlamıyorsun öyle değil mi?
إني أتردد إلى هنا منذ 30 عامًا، لكنك ما زلتِ لا تذكرينني، صحيح؟

Hala etten ve kandan oluşuyorsun, sonsuza kadar oksijensiz kalamazsın.
ما زلتِ دماً ولحماً لا يمكنكِ الصمود للأبد بدون الأكسجين

Amazon yasalarına göre, sen Hala Kraliçesin. Kraliçe Gabrielle.
طبقاً لقوانين الأمازون، أنتِ ما زلتِ الملكة

Aramızdaki tek fark, sen Hala avlanıyorsun, ve ben rağbet görüyorum.
فقط مثلي، الفرق الوحيد بيني وبينك إنك ما زلتِ مطاردة وأنا مطلوب

Umarım Hala senin bir parçan olduğumu unutmamışsındır, çünkü sen Hala benim bir parçamsın.
تعلمين، أرجوا ألا تنسي بأني ما زلتُ جزءاً من عالمِك لأنكِ ما زلتِ مُعظمَ عالمي يا عزيزتي

Evet, para kazanıyorsun. Neden Hala burada çalışıyorun ki?
أنتِ تكسبين مالاً جيّداً لماذا ما زلتِ تعملين هنا؟

Hala bundan çıkıyor musun Motosiklete kapılmayan adam mı? Iticilerle ilgili herhangi bir sorun var mı?
هل ما زلتِ تواعدين ذلك الرجل الصغير صاحب الدراجة النارية؟

Nasıl yani, istifa ettin ama Hala ikizlerin bilim projesini mi yapıyorsun?
-مهلاً إستقلتِ من عملك، ولكنك ما زلتِ تعملين على مشروع التوأم العلمي؟

Yanınızdan iki kere geçtim ve Hala kaldırımda duruyordunuz
لقد مررت مرتين أمامك و ما زلتِ واقفة في مكانك

Hâlâ Tanrı tarafından gönderildiğine nasıl inanabiliyorsun?
كيف إلى الآن ما زلتِ مصدقة أنك مُرسلة من الرب؟

Aklın Hâlâ kardeşin ve şu silah mevzusunda mı?
ما زلتِ تفكرين في أخيك وموضوع الأسلحة ذاك؟

Yaptığım adiliklerden sonra Hâlâ yanımda olduğuna inanamıyorum.
لا أصدق أنكِ ما زلتِ في صفي بعدما كنت وغداً

- Anne, biliyorum Hâlâ ölümün bir insanın başına gelebilecek en kötü şey olduğunu düşünüyorsun.
أعرف أنكِ ما زلتِ تظنين أن الموت هو أسوأ شئ قد يحدث لانسان

Hâlâ daha olanları sindirmeye çalıştığını biliyorum.
أعلم أنّك ما زلتِ تحاولين استيعاب الموضوع

Ne iş yaptığımı Hâlâ bilmiyorsun, değil mi?
ما زلتِ لا تعرفين ما الذي أفعله، أليس كذلك؟

Ayaklarına kapansaydım, yine de gider miydin?
اذا سقطت أمامك و بكيت هل ما زلتِ ستدوسين علي؟