ويكيبيديا

    "ما عدى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hariç
        
    • dışında tabii
        
    Hayır, programcımızın gece saat 1:00'de yazmakla meşgul olduğunu ispatlaması hariç. Open Subtitles كلا ما عدى إثبات أن المبرمج كان يكتبها الساعة الواحدة صباحاً
    Şu koca, şahane gezegende burası hariç her yer olur. Open Subtitles أي مكان في هذا الكوكب الجميل الساشع ما عدى هنا.
    Rakunlar başarılı olduklarından öyle eminlerdi ki televizyon görevindeki rakun hariç, kimse televizyon seyretmedi. Open Subtitles الراكون كانوا متأكدون بنجاحهم هذا ما عدى الراكون على جهاز المراقبة لا احد شاهد التلفاز
    Büyümeyen sinir bozucu bir yer elması dışında tabii. Open Subtitles بالتأكيد ما عدى بطاطسه عنيدة ترقض النمو
    Federal ajanları hacklemek dışında tabii ki. Open Subtitles بالطبع ما عدى جانب وكالة تعقب المخترقين
    Korkuyorum artık hiçbir şeye önem vermeyeceğimizden market açılışları ve pilates dersleri hariç. Open Subtitles أخشى.. أنت لا تهتم بهذه الأمور أكثر ما عدى ..
    Oradaki herkes ölülerle konuşmaya geldi sonuncu kadın hariç, o niye oradaydı? Open Subtitles الان كل من حضر هناك كان يريد محادثة الموتى ما عدى تلك المرأة في النهاية لماذا كانت هناك؟
    Sanırım... Yani şekerimin yüksek veya düşük olduğu zamanlar hariç. Open Subtitles أعتقد , ما عدى حين ارتفاع السكر وانخفاضه
    Hiçbir şey telafi edilemez bir şey hariç yürürlükteki duruma bilinçli bir yetki devri. Open Subtitles لا شيء لا يصلح ما عدى نية الإستسلام إلى الوضع الراهن
    Beni gruptan çıkartmaya çalıştığını öğrendiğim "Tombul" hariç. Open Subtitles ما عدى شخص صدره كبير سمعتُ أنه أراد إبعادي مُسبقاً
    Biri hariç. Her davada, kopyacı tarafından kocalar, yardım alındıktan sonra öldürülmüş. Open Subtitles جميع الحالات ما عدى واحدة في كل حالة، أزواجهن قتلوا من قبل القاتل المقلد
    Uçaktaki oksijen maskeleri hariç. Open Subtitles ما عدى اقنعة الاوكسجين تلك التي في الطائرة
    Her şey faydalıdır -- elbise kenarı uzunlukları hariç. TED يقع رحي كل شيء في المطحنة-- ما عدى السيقان.
    Her oda bir diğerine hava kilidiyle bağlı ve virüs giriş hariç her odada yayıldı. TED وكل غرفة مرتبطة مع الغرفة المجاورة لها عن طريق حجرة ضغط هوائي، وكان قد تفشى الفيروس في جميع انحاء الغرف ما عدى الغرفة التي تحتوي على المدخل.
    Her şeyin içinde var. Kilise hariç her yerde. Open Subtitles الله موجود في كل مكان ما عدى الكنيسة
    Ve bu arada, Kane neredeyse iki haftadır bize hiç zaman ayırmadı Ben'in ağzına O'Hare seremonisi için tıkacı taktığı zaman hariç tabii. Open Subtitles وبالمناسبة " كين " لم يعطنا وقتاً من اليوم منذ حوالي أسبوعين " ما عدى بالأساس وضع كمامة على فم " بين
    - 7 Şubat 2013'teki hariç. Open Subtitles ما عدى يوم السابع من فبراير من عام 2013
    Pek yok. Brittany dışında tabii. Open Subtitles ليس بعد ما عدى بريتني
    - Marshall Eriksen dışında tabii. Open Subtitles ما عدى (مارشل إركسون)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد