Bunu durdurmak için tek yapman gereken seni kimin gönderdiğini söylemek. | Open Subtitles | كلّ ما عليكَ فعله لإيقاف العذاب هو أن تخبرنا بمَن أرسلكَ |
Ve cidden yapman gereken tek şey onunla alakalı herhangi bir bilgiyi silmen. | Open Subtitles | و بصراحة , كل ما عليكَ فعله هو محو أيّ معلوماتٍ عنه |
Tek yapman gereken korkmaman. | Open Subtitles | كل ما عليكَ فعله هو التوقف عن الشعور بالخوف |
Ne yapman gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم ما عليكَ فعله |
- Ne yapman gerektiğini biliyor musun? | Open Subtitles | أنتَ تعرف ما عليكَ فعله |
- Telefonunu açmıyordun. - Sana Ne yapacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أنتِ لا تجيبين على هاتفك ؛ أخبرتكَ ما عليكَ فعله. |
Bak, tek yapmak gereken, Elli'yi kova kafalı gözünde canlandırmak. | Open Subtitles | أنظر، ما عليكَ فعله هو فقط تصوّر (إيلي) كرأس سطل |
Sen, kardeşini korumak için yapman gerekeni yaptın hep. | Open Subtitles | لطالما فعلتَ ما عليكَ فعله لحماية أختكَ |
Ben Freya. Ne yapacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | "معك (فريا), تعلم ما عليكَ فعله." |
Tek yapman gereken yarınki İlerici Enerjiler Konferansı'na katılmak. | Open Subtitles | كلّ ما عليكَ فعله هو حضور مؤتمر الطاقات المتقدّمة يوم غد |
Bunun bitmesini istiyorsan yapman gereken tek şey kızına, onu sattığını söylemek. | Open Subtitles | لوأردتىأن يتوقفذلك ، كلّ ما عليكَ فعله أن تُخبر إبنتكَ أنكَ بعتها لنا. |
Tek yapman gereken benimle geri gelmek | Open Subtitles | لكن علي أن أُصححَ الأمر لفرانك كل ما عليكَ فعله هو أن تأتي معي |
Tek yapman gereken annenin annen olduğunu kanıtlamak. | Open Subtitles | كلّ ما عليكَ فعله هو إثبات أنّ والدتكَ هي والدتكَ |
Tek yapman gereken nerede olduğunu bana söylemek. Gerisini ben halledeceğim. | Open Subtitles | كلّ ما عليكَ فعله هو إخباري بمكانه، وسأهتمّ بالباقي |
Tek yapman gereken anahtarı vermek. | Open Subtitles | كل ما عليكَ فعله هو أن تعطني المفتاح ثم ستحصل على إجابتك |
- Ne yapman gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تعرف ما عليكَ فعله |
bu gece burada Ne yapman gerektiğini biliyormusunu? | Open Subtitles | هل تعرف ما عليكَ فعله الليلة؟ |
Ne yapman gerektiğini biliyorsun! | Open Subtitles | ! تعلم ما عليكَ فعله |
Ne yapacağını biliyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تعرف ما عليكَ فعله |
Tony, Ne yapacağını biliyorsun. | Open Subtitles | (توني)، تعلم ما عليكَ فعله |
Tek yapmak gereken dizlerinin üzerine çökmek... O zor zamanlarda dizlerinin üzerine çökmüş, onun adını haykıran nicelerini gördüm. | Open Subtitles | ...لذا، كل ما عليكَ فعله هو أن تجثو على ركبتيكَ - أجل، لقد رأيتُ الكثير من الرِّجال يجثون على ركبتيهم - |
yapman gerekeni biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف ما عليكَ فعله |
Ben Freya. Ne yapacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | معك (فريا), تعلم ما عليكَ فعله. |