Tek yapman gereken kendin gibi davranmak çünkü sen bir yıldızsın. | Open Subtitles | كل ما عليكِ القيام به هو أن تكوني نفسك. لأنكِ نجمة. |
Zamanı gelince ortaya çıkar. O zaman kadar yapman gereken şeyi tehlikeye atamazsın. | Open Subtitles | حتي ذلك الحين، لن تكونين قادرة علي تعريض للخطر ما عليكِ القيام به |
Öyleyse tek yapman gereken şantajcıyı bulmak. İmkânsız! | Open Subtitles | إذن، جلّ ما عليكِ القيام به هو إيجاد المُبتز. |
Tek yapman gereken bana güvenmek. Bunu yapabilir misin? | Open Subtitles | جلّ ما عليكِ القيام به هو الثقة بي أيمكنكِ فعل ذلك؟ |
Tek yapman gereken şu tarafa doğru birkaç adım atmak. | Open Subtitles | كل ما عليكِ القيام به هو اتخاذ بضع خطوات على هذا النحو |
Tek yapman gereken kafesin kilidini açmak. | Open Subtitles | كل ما عليكِ القيام به هو الذهاب وفتح قفل الخزانة |
Tek yapman gereken tüpleri bırakmak ve kapatmak. | Open Subtitles | كل ما عليكِ القيام به هو وضع القنينات وإغلاق الحقيبة |
Tek yapman gereken bana güvenmek. Bunu yapabilir misin? | Open Subtitles | جلّ ما عليكِ القيام به هو الثقة بي أيمكنكِ فعل ذلك؟ |
Mali kayıtlarımı istiyorsan tek yapman gereken istemekti. | Open Subtitles | لو كنتُ تُريدين سجلاّتي الماليّة، فجلّ ما عليكِ القيام به هُو طلبهم. |
Senin sadece Akademi'de yapman gereken şeye odaklanman gerek. | Open Subtitles | عليكِ فقط التركيز على ما عليكِ القيام به في الأكاديمية. |
Bütün yapman gereken karısından ayrılmasını ve seninle evlenmesini sağlaman. | Open Subtitles | كل ما عليكِ القيام به هو حمله على ترك زوجته ليتزوّجِك. |
Bütün yapman gereken karısından ayrılmasını ve seninle evlenmesini sağlaman. | Open Subtitles | كل ما عليكِ القيام به هو أنْ تجعليه يهجر زوجته ويتزوجك أنتِ |
Bunun şimdi, şu anda yapman gereken bir şey olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أفهم من ذلك أنّ هذا ما عليكِ القيام به الآن، في الوقت الحاضر، |
dedi. "Tek yapman gereken arkalarında durmak ve onları sürekli takdir etmek" dedim. | TED | قلت : "حسنا ، كلّ ما عليكِ القيام به هو الوقوف وراءهم وأظهري إعجابك بهم طول الوقت. |
Demek istediğim, tek yapman gereken gazeteleri okumak. | Open Subtitles | أعني، كل ما عليكِ القيام به قراءة الصحف |
Tek yapman gereken evet demek. | Open Subtitles | كلّ ما عليكِ القيام به هو قول نعم |
Tek yapman gereken, çabalamak. | Open Subtitles | كل ما عليكِ القيام به هو العمل به |
- Tamam. yapman gereken Bay Hope ile konuşup notlarının kopyasını almak. | Open Subtitles | ما عليكِ القيام به هو التكلم مع الأستاذ (هوب) والحصول على نسخ من نصك |
Tek yapman gereken... | Open Subtitles | جلّ ما عليكِ القيام به... |