Bu platformda yaptığı şey şehri oluşturma sürecini anlatan 12 parçalık bir seri. | TED | كان ما قام به في الواقع سلسلة من 12 نقطة لبناء هذه المدينة. |
Öyle de olsa gerçekte yaptığı şey beni katile çevirmekti. | Open Subtitles | بالرغم من أن ما قام به هو تحويلي إلى قاتل. |
Babamın yaptıklarını, zavallı annemi ve bu küçük, sevimli kardeşe sahip olduğum gerçeğini. | Open Subtitles | ما قام به والدي و أمي المسكينة والحقيقة في أنني أملك أخت صغيرة جميلة |
Buranın bize yaptıklarını görünce, ...1037'ye, 8612'ye, ...Jesse'ye, ...olan biten her şeyi öngördüğünü anlıyorum. | Open Subtitles | بعد رؤية ما قام به هذا المكان لنا، من 1037 إلى 8612، الى جيسى |
Ama kesildiğinde ve halkının yaptığı şeyi öğrendiklerinde sığınağı ele geçirecekler. | Open Subtitles | ولكن عندما يتوقف، ويكتشفون ما قام به شعبكِ لقد سرقوا القبو |
Ya doktorların yaptığı şeyler işe yaradı ve kanserden kurtuldu ya da tam tersi. | Open Subtitles | إما أن يكون كل ما قام به الأطباء قد نجح وتم شفائه من السرطان أو لم يفعل. |
O kadar da basit değil. yaptıklarından sonra. | Open Subtitles | هذا ليس سهلاً علي الاطلاق ليس بعد ما قام به |
Bu imamın yaptığı şey onu tekrar Tanrı'ya ve toplumuna bağlamaktı. | TED | ما قام به هذا الإمام هو إعادة صلتها بالله وبمجتمعها. |
Cyril ve mühendis ekibimizin yaptığı şey, bu bağlantıları bulmaya çalışmak ve bunların birkaçını görselleştirmek. | TED | ما قام به سيريل وفريقنا من المهندسين هو محاولة إيجاد هذه الصلات وتصوّر البعض من هذه. |
yaptığı şey, Arap alfabesi harfleriyle, bunlar gibi hiyeroglifler arasında bir benzeşme fark etmek oldu. | Open Subtitles | ما قام به هو اكتشاف تطابق بين نقوش هيروغليفية كهذه وحروف في الأبجدية العربية |
Tycho'nun yaptığı şey bilimin doğuşu açısından çok önemli bir şeyi simgeliyordu. | Open Subtitles | ما قام به تايكو كان شيئاً هاماً للغاية في تقدم العلوم |
Ama bilmen lazım. Babanın yaptığı şey yanlıştı. | Open Subtitles | لكن عليك أن تعلمى أن ما قام به والدك هو أمر خاطئ |
yaptığı şey yüzünden, ...bir sonraki CEO'nun aynı davranışı tekrar etmesinden ötürü endişelenmediniz mi? | Open Subtitles | أليس صحيحًا أن أي كان ما قام به جعلك قلق من أن يقوم المُدير التنفيذي التالي بتكرار نفس السلوك؟ |
Bir yanım kardeşini bulup, ona yaptıklarını ödetmeni istiyor. | Open Subtitles | شيء بداخلي يتمنى أن تجدي أخيك وتجعليه يدفع ثمن ما قام به. |
Sonrasında, Fransa'da büyüklerin konuşmalarına kulak kabartmayı sevdim, ve babamın önceki yaşamı hakkında hikayeler duyacaktım, özellikle de 2. Dünya Savaşında "yaptıklarını" Cezayir savaşında "yaptıklarını". | TED | لاحقاً كنت استمتع بإلتنصت على احاديث الكبار وكنت اسمع جميع انواع القصص عن حياة والدي السابقة وخاصة ما قام به في الحرب العالمية الثانية وما قام به في الحرب الجزائرية |
Biliyorum ki insanlar hâlâ hap almanın öğrenmek için daha iyi olduğuna inanıyor, ama atalarımızın yaptıklarını tecrübe etmek adına, normal yollardan, gözlerimizle okuyalım, tamam mı? | TED | أعرف بعض الناس لازالوا يعتقدون أن الهضم أفضل وسيلة للإحتفاظ بالمعلومات، ولكن بما أننا نحاول أن نُجرب ما قام به أسلافنا، صحيح، دعونا فقط نقوم بالقراءة البصرية الفعلية من فضلكم، حسنًا؟ |
Eşkıyaların yaptıklarını temizledik. | Open Subtitles | لا زلنا ننظف ما قام به راكبو الجياد |
Evet, ve yaptığı şeyi ona ödeteceğim. | Open Subtitles | أنا متأكد ،وأنا سوف أجعله يدفع ثمن ما قام به. |
Nizam zamanda geri gidip, yaptığı şeyi silmek istiyor. | Open Subtitles | نيزام" يريد العوده بالزمن" ليغير ما قام به |
Dustin ve Alfie o gün yaptığı şeyler korkunç. | Open Subtitles | ما قام به (داستن) و (الفي) ذلك اليوم كان مرعباً |
"Bob Durst'ün sonrasında cesetle yaptığı şeyler. | Open Subtitles | فكرة أنه" ما قام به (درست) من تقطيعه لجسد.. |
Ve bu görev onun yaptıklarından dolayı devam edecek. | Open Subtitles | و هذه المهمة ستستمر فقط بسبب ما قام به |
Lionel'ın sana tüm o yaptıklarından sonra, bugün ona yardım için hazırdın. | Open Subtitles | (فبعد كل ما قام به (ليونيل فأنت تقفين بجانبه اليوم |