Ve herşey çığırından çıkmadan önce polislerle yaptığımız buydu. | Open Subtitles | وهذا ما كنا نفعله مع هذين الشرطيين بعدها اصبح الامر جنونيا. |
Yok, yok, beni görmezden gel. Bugün yaptığımız buydu zaten. | Open Subtitles | لا، لا تجاهليني وحسب، هذا ما كنا نفعله اليوم |
Bizim de "yüzde 20" ilkesini başlattığımız birkaç yıldan bu yana temelinde yaptığımız buydu ve sanırım gerçekten de bu bizim yenilikçi olmamızı ve görece hâlâ da organize kalmamızı sağladı. | TED | وهذا الضبط ما كنا نفعله منذ أن جعلنا ذلك كمؤسسة منذ عدة سنوات مضت، وأعتقد أن ذلك سمح لنا حقاً بأن نكون مبتكرين ومازلنا نحافظ على التنظيم الجيد. |
Bu cümle beni düşündürdü çünkü yaptığımız şey bu, değil mi? | Open Subtitles | وقد جعلني أفكر.. لأن هذا ما كنا نفعله أليس كذلك؟ |
yaptığımız şey buydu. Başarısızlığımızın nedeni bu, D. | Open Subtitles | هذا ما كنا نفعله ولهذا لا يمكننا المنافسة كل المنافسين يحضرون أفضل الراقصين |
yaptığımız şey bu değil miydi sen, benim boğazıma bıçak dayamışken? | Open Subtitles | ألم يكن ذلك ما كنا نفعله أنا وأنت، عندما وضعت السكين على عنقي؟ |
Kısa bir süre içerisinde, belli bir hastalık için yaptığımız şeyi, her hastalık için yapmamız gerektiğini fark ettik. | TED | و بسرعة شديدة أدركنا أن ما كنا نفعله لمرض واحد يجب فعله لجميع الأمراض الأخرى |
Tamam, sessiz bir yere gitmeliyiz böylece yaptığımız şeyi bitirebiliriz. | Open Subtitles | حسنًا، علينا أن نذهب لمكان ما هاديء، لإنهاء ما كنا نفعله |
Tüm yaptığımız buydu değil mi, Mitch? | Open Subtitles | هذا كل ما كنا نفعله أليس كذلك يا " ميتش " ؟ |
yaptığımız şey doğruydu. | TED | ما كنا نفعله معًا كان صحيحًا وحقيقيًا. |
- O zaman yaptığımız şey önemli bir işti. | Open Subtitles | ما كنا نفعله انذاك كان عملاً مُهماً |
Şu son zamanlarda yaptığımız şey her neyse, şu an onu yapacak havada değilim. | Open Subtitles | أتعلم، أنا لست في مزاج جيد للخوض في هذا على أي حال هذا ما كنا نفعله مأخراً لذا ... |
yaptığımız şey buydu. | TED | إذا فهذا ما كنا نفعله. |
İşte yaptığımız şey bu. | TED | أذن ذلك ما كنا نفعله. |
İşte o zaman farkındalıyla bir vatandaş bir dünya vatandaşı olarak Bucky'nin benim düşüncemi etkileyen ve şu an yaptığımız şeyi etkileyen endişe ve kahanetleri başladı. | TED | فقد كانت في ذلك الوقت، مع الوعي أطلقتها نبوءة "بكي" و بواعث قلقه كمواطن، كنوع من مواطني هذا الكوكب، الذي أثر في طريقة تفكيري و ما كنا نفعله في ذلك الوقت. |