Biz Birleşik Devletler Hükümet'iyiz ne yaptığımızı biliyoruz. | Open Subtitles | نحن حكومة الولايات المتحدة. ونحن نعرف ما نقوم به. |
Charlie, keşke burada ne yaptığımızı anlayabilseydim. | Open Subtitles | شارلي، أتمنى لو أنني أفهم ما نقوم به هنا |
Ve bu şu an, bu patlama noktasındayken, tamamen bizim yaptığımız şey. | TED | وهذا هو تماماً ما نقوم به الآن، ونحن في هذه اللحظة الفاصلة. |
Görev ne olursa olsun, biz onu yapmak zorundayız, Bizim işimiz bu. | Open Subtitles | مهما كانت المهمة ، نحن دائما ً سننفذ ذلك، وهذا هو ما نقوم به من عمل. |
Bizim Yaptığımız iş kim olsa insanı paranoyak eder. | Open Subtitles | ما نقوم به من أجل لقمة العيش من شأنه أن يصيب أي شخص بجنون الأرتياب |
Şey, dedektif olacağım diye hâyâller kuruyordu. Burada yaptığımız şeyin o olmadığını kabul etmedi bir türlü. | Open Subtitles | حسناً، كانت لديه هذه الأحلام بكونه محققاً لم يفهم قط أنّ هذا ليس ما نقوم به هنا |
Beğenin ya da beğenmeyin onlar burada yaptığımız şeyler ve hepsinin maddi değeri var. | Open Subtitles | سواء اعجبتك او لا انها ما نقوم به هنا ولهم قيمة نقدية |
4 tane ufak dosya, kim olduğumuzu, ne yaptığımızı, gizli yerimizi ve devlet ile olan bağımızla alakalı dosyaları almış. | Open Subtitles | أربعة ملفات صغيرة قليلا ، إلا أنها تحدد هويتنا ما نقوم به ، مكاننا السري و علاقاتنا بالحكومة |
Öyle demiyorum, bizim ne yaptığımızı anlaman çok önemli. | Open Subtitles | ولكنه من المهم لك أن تفهمي ما نقوم به هناك |
Bak, onaylamayabilirsin, ama benim için ne yaptığımızı anlaman çok önemli. | Open Subtitles | أصغي، أعلم أنّه لربما لن تؤيدي، لكن من المهم لي أن تتفهّمي ما نقوم به. |
CBI'dan olmayabiliriz ama ne yaptığımızı biliyoruz. | Open Subtitles | قد لا نكون مكتب التحقيقات، لكننا نعرف ما نقوم به. |
Evet. Bazen bu kötü insanlar, ne yaptığımızı bilmek isterler. | Open Subtitles | نعم واحيانا السيئون يريدون ان يعرفوا ما نقوم به |
Burada ne kadar uzun süre kalırsam yanlış insanların... - ...ne yaptığımızı öğrenmesi o kadar kolay olur. | Open Subtitles | كلما أطلت البقاء هنا، كلما سَهُل على الأشخاص الطالحين اكتشاف ما نقوم به |
yaptığımız şey senin içeride yapacağın şeyden çok daha heyecan verici bir şey. | Open Subtitles | ما نقوم به أكبر إثارة بكثير من أيّ شيء يحدث هناك في الداخل |
Bakın, bugün yaptığımız şey insanları matematik öğrenmeye zorlamaktır. | TED | حسناً ان ما نقوم به اليوم .. هو ان نجبر الطلاب لتعلم الرياضيات |
Bizim işimiz oraya girip pisliği temizlemek ve her şeyi hijyenik hale getirmek. | Open Subtitles | ما نقوم به هو الذهاب، و تنظيف الفوضى و التأكد من أن كل شيد نظيف و صحي |
Yani, Bizim işimiz bu, ve eğer isteseydik... | Open Subtitles | أعني، هذا ما نقوم به هذا عملنا، ونحن... إذا أردنا... |
Yaptığımız iş yasal, bu nedenle de etik. | Open Subtitles | ما نقوم به هو قانوني بالتالي، فإنه لا يبدو غير أخلاقي |
tüm çeşniler çözeltinize karışır, ve bu göktaşına yaptığımız şeyin aynısı. | Open Subtitles | وجميع النكهات في المحلول الخاص بك, وهذا ما نقوم به مع الحجر النيزكي الذي لدينا. |
Gördüğünüz gibi eğer gezegenimizi zehirlemek ve kirletmek için yaptığımız şeylerle fakir insanlara yaptığımız şeyler arasındaki bağlantıyı görürsek çok can sıkıcı ama faydalı bir şeyi anlamış oluruz: Gezegeni mahvetmek için insanları da mahvetmemiz lazım. | TED | ان استطعتم ان تستوعبوا الرابط بين ما نقوم به لتلويث وتسميم الكوكب وما نقوم به حيال الفقراء سوف ترون على الفور المعضلة .. وسوف ترون ايضاً فكرة أسياسية .. وهي ان التخلص من المواد .. هو تخلص من الافراد أيضاً |
Sanırım burda önemli olan doğduktan sonra ne yaptığımız. | Open Subtitles | أظن أن الشيء المهم هو ما نقوم به بعد ولادتنا |
Şimdi Yapacağımız şey, çok basit bir elektrikli motor. | TED | ما نقوم به هو صناعة محرك في غاية البساطة. |
Yaptığımızın yanlış olduğunu biliyoruz, fakat seçme şansımız var mı? | Open Subtitles | نعلم بأنّ ما نقوم به خاطئاً, لكن أي خيار لدينا؟ |
Ama gerçek şu ki şu an eğitim ile yaptıklarımız tamamen çağ dışı. | TED | ولكن الحقيقة هي أن ما نقوم به مع التعليم عفا عليه الزمن تماما. |
Bu maskeden ikimizde de var, ve biz bununla rolümüzü yaparız. | Open Subtitles | لأنّنا كلينا لديه زوج، و هذا ما نقوم به نعم، لم أكن أتفاخر لكنّه كان أصعبَ وقتٍ في حياتي |