ويكيبيديا

    "ما يجب فعله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Ne yapmam gerektiğini
        
    • Yapman gerekeni
        
    • Ne yapacağını
        
    • Yapılması gerekeni
        
    • Ne yapacağımı
        
    • Ne yapmamız gerektiğini
        
    • Ne yapacağınızı
        
    • ne yapılacağını
        
    • ne yapması gerektiğini
        
    • ne yapacağımıza
        
    • Yapmam gerekeni
        
    • yapmamız gereken
        
    • yapılması gereken şeyi
        
    • ne yapmamız gerektiğine
        
    • ne yapılması
        
    Yo, sanırım Ne yapmam gerektiğini biliyorum. Hmm. Bir şey mi buldun? Open Subtitles لا، اظن باني اعلم ما يجب فعله في المرة القادمة. وجدت شيئا?
    Sen Yapman gerekeni yapmak zorundasın ama çocuklarla ilgili söylediklerimde ciddiydim. Open Subtitles لكنك ستفعل ما يجب فعله انا اقصد ما قلته بخصوص الاطفال
    - Yani döneceğimi biliyordun. Ve Ne yapacağını biliyordun. Open Subtitles إذَن كنتِ تعرفين أنني سأخونكِ وكنتِ تعرفين ما يجب فعله
    Konsey bana yetkiyi verdiği zaman Yapılması gerekeni yapacağım. Open Subtitles متى سيعطيني هذا المجلس السلطة لأفعل ما يجب فعله ؟
    Onun kadar büyük ve deneyimli olmadığımı biliyorum, ama Ne yapacağımı da biliyorum. Open Subtitles لكن اعرف انني لست بعمرها او متمرسة بقدرها لكنني اعرف ما يجب فعله
    - Seçeneğimiz yok. - Ne yapmamız gerektiğini biliyorsun. Open Subtitles ليس لدينا خيارات انت تعلم ما يجب فعله
    Ne yapacağınızı biliyorsunuz. Gidip hepsini öldürün! Open Subtitles تعرفون ما يجب فعله اذهبوا إلى هناك واقتلوهم جميعاً
    Bak ne diyeceğim bana geldiğine gerçekten çok sevindim, çünkü tam olarak ne yapılacağını biliyorum. Open Subtitles ... اوتعلمي؟ انا حقا سعيدة انك اتيت لي لأني اعلم تماما ما يجب فعله
    Çok aptal görünüyordu ama baskı altındayken ne yapması gerektiğini biliyordu ve yaptı. Çocuğun yalan söylediği için mi havaya girdin? Open Subtitles كانت تبدو بغاية الغباء، لكن عندما حلّت اللحظة، كانت تعرف ما يجب فعله وفعلته
    Bana Ne yapmam gerektiğini söylemeyi seviyorsun, değil mi? Open Subtitles يعجبك ان تملي علي ما يجب فعله , أليس كذلك ؟
    Ne yapmam gerektiğini biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف ما يجب فعله.
    Pekala, Ne yapmam gerektiğini biliyorum: Open Subtitles حسنا، أنا اعرف ما يجب فعله
    İkincisi, mantıklı davranırsın Yapman gerekeni yaparsın, yatırımcıları memnun edersin serbest piyasa ekonomisini yürütürsün. Open Subtitles الطريقة الثانية هي أن تستخدم حواسك تفعل ما يجب فعله تجعل المستثمرين سعداء
    Evet, git Selene'i bul, Eddy'i bul. Yapman gerekeni yap.. Open Subtitles نعم ، أعثر على سيلين و إيدي إفعل ما يجب فعله
    Ona Ne yapacağını söylemeye hakkın yok. Open Subtitles ليس لديك الحق في أن تقولى له ما يجب فعله
    Bütün kitapları okudum, içgüdülerine güvenirsen Ne yapacağını bileceğini söylüyorlar. Open Subtitles تقرأكلالكتب.. و تخبرك بأنك ستعلم ما يجب فعله إذا اتبعت غريزتك
    O zaman Yapılması gerekeni yapmazsan Gardiyan kazanacak ve Yaşayanlar Dünyası, Ölüler Diyarı tarafından yutulacak. Open Subtitles ولو لم تفعل وقتها ما يجب فعله الحارس سوف يفوز وعالم الأحياء سيتم إلتهامه من قبل عالم الأموات
    Birbirinize katlanamadığınızı biliyorum ama Shane Yapılması gerekeni yaptı. Open Subtitles أدري أنكما الاثنين لا تحتملا بعضكما الآخر ولكنه فعل ما يجب فعله
    Ne yapacağımı bilecek kadar yaşlıyım. Open Subtitles حسنا، أنا كبيرة بما يكفي لمعرفة ما يجب فعله
    Ne yapmamız gerektiğini söyle. Open Subtitles اذا أخبرنا ما يجب فعله
    Geçit açıldı, millet. Ne yapacağınızı biliyorsunuz. Open Subtitles البوابة مفتوحة , أيها الناس , أنتم تعرفون ما يجب فعله
    - Brian ne yapılacağını bilirdi. - Olmaz. Open Subtitles برايان كان سيعرف ما يجب فعله لا
    O üç adamdan bahset. Sam ne yapması gerektiğini bilir. Open Subtitles بخصوص الثلاثة رجال سيعرف "سام" ما يجب فعله
    - Seninle de tam olarak ne yapacağımıza karar vereceğiz. - Evet. Open Subtitles و نحن سوف نقرر بالضبظ ما يجب فعله معك نعم
    Tüm yoldaki el ve ayak tutma yerleri ezberimdeydi ve Yapmam gerekeni biliyordum. TED كنت أعلم موطئ كل يد وقدم على الطريق كله، وكنت أعرف بالضبط ما يجب فعله.
    yapmamız gereken camı kırmak, sonra içerideyiz. Open Subtitles كل ما يجب فعله هو تحطيم الزجاج، و بعدها ندخل.
    Belki siz yapılması gereken şeyi yapacak kadar ona yakınlaşabilirsiniz. Hala şehirde olduğum için çok şanslısınız. Open Subtitles ربما تستطيع الاقتراب كفاية لتقم بعمل ما يجب فعله
    Sırada ne yapmamız gerektiğine dair fikri olan? Open Subtitles هل لدى أحدكم فكرة عن ما يجب فعله بعد ذلك ؟
    Fredo kardeşi Michael'e ihanet ederken hepimiz ne yapılması gerektiğini biliyorduk, TED عندما خان فريدو أخاه مايكل، نعرف جميعا ما يجب فعله.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد