Bunun bir Clovis öncesi insan parmak kemiği olmadığından eminim Yani Derek'in taşlaşmasına neyin neden olduğunu biliyor olabilirim. | Open Subtitles | حسنا، أنا متأكد هذا يعني انها ليست اسلاف الانسان ما قبل كلوفيس ، ما يعني أنني يمكن أن نعرف. |
Yani ben de tüm gün ve gece ayakta oluyorum. | Open Subtitles | ما يعني أنني أستيقظ طيلة النهار و أستيقظ طيلة الليل |
Yani sorunu iş yerime götüreceğim ve zamanı gelince sana cevap vereceğim. | Open Subtitles | ما يعني أنني سآخذه معي إلى المكتب وأعود بالجواب في الوقت المناسب. |
Pek çok numara kullanıyorum, Yani, size bazen yalan söylüyorum. | TED | أستخدم الكثير من الخدع، وهو ما يعني أنني أحيانا يتوجب علي الكذب عليكم. |
Yani aslında doğamda olan şeyi kabul ettim ve öyleyse ailemden o kadar uzaklaşmadım. | TED | كنت فقط أقدر طبيعتي, حقيقة, ما يعني أنني حقيقة لم أسقط بعيدا عن الشجرة في نهاية الأمر. |
Yani fiziksel olarak terminalin içinde olmalıyım. | Open Subtitles | ما يعني أنني يجب أن أكون متواجد بصورة فعلية عند وحدة طرفية للحاسوب المركزي |
Yani, ölmeni isteseydim, ölürdün. | Open Subtitles | ما يعني أنني إذا أردتك ميتة فكنتستكونينكذلك. |
Yani şimdi, hangi hatların kömür vagonları tarafından kullanıldığına yoğunlaşabilirim. | Open Subtitles | ما يعني أنني يُمكنني التركيز على أيّ مسار تُستخدم مقطورات الفحم |
Çünkü onu yakalama görevi bana verildi Yani onu yakalayıp yarın sabah yargıcın karşına dikmem gerek. | Open Subtitles | لأنني كنت وضعت للتو المسؤول عن مطاردة، وهو ما يعني أنني بحاجة اعتقاله وأمام قاضي بحلول صباح الغد. |
Bak, düğünden önce iki ayım var Yani kendimi geri çekmeyeceğim. | Open Subtitles | ...أمامي شهرين قبل الزفاف ما يعني أنني لن أقوم بأية تراجعات |
Yani ölüm sebebini buldum. Fena değil ha? | Open Subtitles | ما يعني أنني وجدتُ سبب الوفاة، ذلك ليس سيّئاً، صحيح؟ |
Masamın üzerindeydi, Yani size vermemişim. | Open Subtitles | كان على مكتبي، وهو ما يعني أنني لم تعطيه لك. |
Yani, kafamdan sürekli, müzik geçiyordu bu da daha çok çalıp, daha az dinlenmek anlamına geliyordu. | Open Subtitles | كما ترى، الموسيقى لا تغادر رأسي. ما يعني أنني كلما عزفتُ أكثر أصبحت قدرتي على الراحة أقل. |
Yani, ona da bulaşmış olabilir ondan da bana bulaşmış olabilir. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنها قد يكون ذلك، وهو ما يعني أنني قد يكون عليه. |
Karman ödülü için jürinin karar vermesi aylar sürecektir o yüzden bir başlangıç sermayesine ihtiyacım var ki bu da başka bir iş almam gerekecek demek, Yani burada olmayabilirim. | Open Subtitles | الجائزة كرمان، اه، لن نحكم على مدى شهور، لذلك أنا بحاجة العاصمة بداية، وهو ما يعني أنني سوف يكون لتولي وظائف أخرى، |
Ben harika bir yalancıyımdır. Yani bana yalan söylenince anlarım. | Open Subtitles | لعلمك، أنا كاذب فذّ، ما يعني أنني محترف بكشف كذب الآخرين. |
Yani ben de pek rahatsız olmadım. | Open Subtitles | ما يعني أنني أيضاً لست منزعجاً من الأمر |
Yani ölüm saati bu olabilir. | Open Subtitles | 07 على 12th، وهو ما يعني أنني قد ديك وقت الوفاة. |
Ancak, laymen açısından, Yani ben oturuyorum Dünyanın şimdiye kadar gördüğü en hafif ham petrol türü. | Open Subtitles | ولكن، في المصطلحات و أبوس؛ s، وهو ما يعني أنني صباحا يجلس على |
Başka bir deyişle, dayanıklı bir hergeleyim Yani. | Open Subtitles | ما يعني أنني وغد صلب المراس |