Bazıları, Başkan'ın sadece duymak istediği şeyi duyduğunu söylüyor. | Open Subtitles | بعض الناس يقولون أن الرئيس يسمع ما يُريد سماعه فقط |
Burada ikimiz de tehlikedeyiz evlat. Gavin'a istediği şeyi vermek zorundasın. | Open Subtitles | كلانا في خطر هنا يا بُنيّ يجب أن تُعطي "جافن" ما يُريد |
Efendi'ye tam olarak istediği şeyi veriyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تقدمون للسيّد تماماً ما يُريد |
Bana istediği şeyi yaptırıyor. | Open Subtitles | يجعلني أفعل ما يُريد |
Zavallı baban zaten burada olmak istemiyor. O ne istediğini bilmiyor, ama ben onun kızıyım. | Open Subtitles | أبوك المسكين لا يرغب حتى بالتواجد هنا هو لا يَعرف ما يُريد لكنني ابنته |
27 yaşında ve ne istediğini iyi biliyor. | Open Subtitles | إنه في الـ 27 ويعرف تماماً ما يُريد. |
Quinn'in izini kaybettim ama istediği şeyi biliyorum. | Open Subtitles | لقد فقدتُ أثر (كوين)، ولكنّي أعرف ما يُريد. |
ne istediğini öğrenin. Kapıdan da uzak durun. | Open Subtitles | اعرفوا ما يُريد وابتعدوا عن الباب |
Yine de inanmıyorum. Onun ne istediğini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً ، مازلت لا أصدقك أعلم ما يُريد |