Henüz çok erken. Makam koltuğu hala sıcakken adaylığını açıklamazsın. | Open Subtitles | لا, إن الوقت مبكر جداً, لا يمكنك الإعلان عن ترشحك |
bu bizim sürecimizdeki çok çok çok erken testlerden. | TED | وهذا هو ، في وقت إختبار مبكر جداً جداً في عمليتنا. |
Ziyaret için garip bir saat. çok erken olmalı. | Open Subtitles | ياله من وقت غريب ليزورنا لابد أن الوقت مبكر جداً |
Çok yakın, Çok yakın, beklerim | Open Subtitles | مبكر جداً مبكر جداً سأنتظر |
Ama daha çok erken. Hem Tokyo'ya çok da sık gelmiyorsunuz. | Open Subtitles | لازال الوقت مبكر جداً انتم لا تأتون لطوكيو كثيراً |
Sabah programı çok erken saatte yayınlanıyor biz de o saatlerde barda oluyoruz. | Open Subtitles | برنامجها الصباحي يأتي بوقت مبكر جداً ونكون وقتها مازلنا بداخل الحانة |
Programı çok erken saatte olup kimse tarafından izlenmese de Robin Teyzeniz tam bir profesyonel gibi davranıyordu. | Open Subtitles | الآن ، بينما نعلم أن برنامجها يذاع بوقت مبكر جداً ولا أحد يشاهده |
- Eve girdi. Yöntemini değiştirdi. Henüz çok erken. | Open Subtitles | لقد غيّر أسلوبه تماماً إنه مبكر جداً وهناك الكثير من الأضواء، ماذا حدث؟ |
Çocuklardan bahsetmek için çok erken,değil mi? | Open Subtitles | أنا .. الوقت مبكر جداً للحديث عن الأطفال، أليس كذلك؟ |
Bakın, yakınlarımız çok erken öldü. | Open Subtitles | اسمعي، توفيّ أفراد أسرنا في وقت مبكر جداً |
Bir sabah, çok erken saatte sahilde meditasyon yapıyordum. | Open Subtitles | ، في ذات صباح مبكر جداً ، كنت أتأمل الشاطئ |
Gerçek hayatta böyle bir şeyi düşünmek için çok erken ama peri masallarında... | Open Subtitles | حسن ، في الحياة الواقعية الإقدام على هذه الخطوة أمر مبكر جداً ولكن في الحكايات الخيالية |
Daha çok erken ama. Kimseye de söylemedik. | Open Subtitles | حسناً، إنه مبكر جداً نحن في الواقع لا نخبر أي شخص |
Yüzde yüz emin olmak için henüz çok erken ama gördüğüm ve görmediğim şeylere dayanarak kız olduğu tahmininde bulunabilirim. | Open Subtitles | هذا مبكر جداً ان نكون متأكدين 100 بالمئة منه لكن وفقا لما اراه وما لا اراه استطيع ان اقول انها فتاة |
Birinin gelip kahve yapması için bile çok erken bir saat. | Open Subtitles | تعرفين أن الوقت مبكر جداً عندما لا نجد أحد هنا ليصنع القهوة. |
Epinefrinin verilmesi için çok erken. | Open Subtitles | 30 مبكر جداً ليبدأ مفعول الادرينالين بعد حقنه |
Çok yakın | Open Subtitles | مبكر جداً |
Çok yakın | Open Subtitles | مبكر جداً |
Sizi bu kadar erken görmeyi beklemiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أتوقّع أن أراك هنا بالأسفل في وقت مبكر جداً |