Meclis Binasında hareketli saatler yaşanıyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من التحركات في مبنى الكابيتول |
Gezici takım Meclis Binası'nda. | Open Subtitles | تم تعيين قيادة المحمول حتى على مبنى الكابيتول. |
Bence bugün eve gelmiş olmanla bu akşam babanla ailece yemeğe çıkmak istememiz aynı sebepten. Meclis patlamadan önceki hayatlarımıza tutunmak için. | Open Subtitles | أعتقد أن سبب مجيئك اليوم هو نفس سبب وراء رغبة والدك في عشاء عائلي لنبقى على سجيتنا قبل إنفجار مبنى الكابيتول |
Ama Kongre Binası veya bazı anıtlardan daha fazla aydınlatılamaz. | TED | ولكن لا يمكن أن تكون مضاءة أكثر من مبنى الكابيتول أو بعض من المعالم. |
Ama yeni Capitol Records Binasını gördüm. | Open Subtitles | ولكن، مع ذلك، شاهدت مبنى الكابيتول للســــجلات الجديد. |
Meclis saldırısı kadar karmaşık bir saldırıyı organize edecek kapasiten yok, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تمتلك المهارات التي تقوم بتنفيذ شيئًا معقدًا كالهجوم على مبنى الكابيتول هل تمتلك ؟ |
Meclis saldırısı kadar karmaşık bir saldırıyı organize edecek kapasiten yok, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تمتلك المهارات التي تقوم بتنفيذ شيئًا معقدًا كالهجوم على مبنى الكابيتول هل تمتلك ؟ |
Meclis'te hayatını kaybeden onca kişi için yaptım. | Open Subtitles | فعلتُ ذلك من أجل كل اولئك الذين فقدوا حياتهم في مبنى الكابيتول |
Meclis'i yok eden bir komplonun parçası. | Open Subtitles | هو بطريقة ما متورط في المؤامرة التى فجرت مبنى الكابيتول |
Meclis saldırısını ayrıntılarıyla anlatan gizli bir belge elime geçti. | Open Subtitles | البّارحة تسلمتُ ملف سري للغاية خاص بوازرة الدفاع يشرح بالتفصيل كيفية تفجير مبنى الكابيتول |
Thomas Jefferson, 1800'de başkanlık yeminini ettiğinden beri yemin yörenleri Meclis'te yapılıyor. | Open Subtitles | منذ افتتاح توماس جيفرسون في عام 1800 يتم حلف اليمين الدستوري في مبنى الكابيتول |
Meclis'te görüşürüz. | Open Subtitles | سآراكم في موقع مبنى الكابيتول أثناء حلف اليمين |
Meclis saldırısını ayrıntılarıyla anlatan gizli bir belge elime geçti. | Open Subtitles | تلقيتُ ملف سري للغاية من وزارة الدفاع يفُسر كيفية تفجير مبنى الكابيتول تفصيلًا |
Meclis saldırısı hiç olmamış gibi davranamayız. | Open Subtitles | لا يُمكننا أن ندعي أن الوضع على حاله قبل الهجوم على مبنى الكابيتول |
- Meclis binasına gönderilen beyaz un paketinden de sorumlu olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | -يدعي أنه المسئول عن إرسال طرد المسحوق الأبيض إلى مبنى الكابيتول. |
- Meclis'i kimin patlattığını öğrendik. | Open Subtitles | نعرف الذين قاموا بتفجير مبنى الكابيتول. |
Ya da Meclis'i bombalayanlar. | Open Subtitles | أو الذين قاموا بتفجير مبنى الكابيتول. |
Benim komutamdaki El-Sakar Şehitler Tugayı, Meclis binanızda hükûmetinizi yok etti. | Open Subtitles | في مبنى الكابيتول التابع لكم كتيبة شهداء جماعة "الصقر" |
Kongre Binası, tamamen açık ki dev bir meme. | Open Subtitles | مبنى الكابيتول من الواضح أنه تماما براز عملاق |
Konvoy, açılış törenine katılan yüksek rütbelilerin bir araya toplandığı Amerikan Kongre Binası'na yeni ulaştı. | Open Subtitles | وصل الموكب للتو إلى مبنى الكابيتول حيث حضر كبار الشخصيات الذين تجمّعوا لحفل التنصيب. |
- Old State Kongre Binasını kaybettik. | Open Subtitles | لقد فقدنا مبنى الكابيتول قديم. ماذا؟ |