Film festivalleri var, tiyatrolar var, Müzeler var. | Open Subtitles | هناك مهرجانات سينمائية، المسرح، هناك متاحف. |
Buralarda çok güzel Müzeler olduğunu duyduk. Broşürünüz var mı? | Open Subtitles | سمعت أن لديكم متاحف جميلة بالقرب من هنا هل لديك أي مطبوعات |
Havacılığın başlangıcında Havacılığın tarihi üzerine Müzeler kuruldu. | Open Subtitles | منذ فجر الطيران بنى الناس متاحف مكرسة لتاريخ الطيران |
Orta Doğu'da işimi pek müze olmayan yerlerde yaptım. | TED | في الشرق الاوسط,اختبرت عملي في اماكن بدون متاحف. |
Ben de bu yolu takip etmeye ve hiç müze olmayan yerlere gitmeye karar verdim. | TED | لذلك قررت المضي قدما في هذا الاتجاه والذهاب الى اماكن حيث لا يوجد متاحف على الاطلاق. |
Roma'da olduğunuzu düşünün ve Vatikan müzeleri'nin yolunu tuttunuz. | TED | تخيل أنك في روما و قد وصلت إلى متاحف الفاتيكان. |
Müzelere giden başka bir denizci tanıyor musunuz? | Open Subtitles | متاحف ؟ عفواً البحارة يلجأون إلي طرق أخري لدراسة التاريخ الطبيعي |
Son iki yılda usta soyguncular Boston ve Seattle müzelerini de soydu. | Open Subtitles | محترفى السرقة قاموا أيضا بسرقة متاحف فى بوسطن وسياتل . بوسطن وسياتل؟ |
Rönesans Dönemi resimlerini Müzeler için onararak para kazanırdı. | Open Subtitles | كانت تكسب رزقها من المحافظة على الآثار. لصالح متاحف الفن. |
Müzeler var, yardım kuruluşları var. | Open Subtitles | هُنالك متاحف وهُنالك أيضاً الجمعيات الخيرية. |
Bilirsin sanatçilar. Müzeler .. şairler .. Fotografçılar.. | Open Subtitles | تعرفين الفنانين متاحف و قصائد صور |
Ve kimse güvende değil... restoranlar, aileler, Müzeler. | Open Subtitles | لا أحد آمن , مطاعم , عائلات , متاحف |
Tuhaf Müzeler, acayip doğal yapılar ve tabii çiftlik hayvanlarından vişneli pastaya kadar her şeyin dev hâli. | Open Subtitles | متاحف قديمة .. علامات أرضية وبالطبع كل شيء عملاق - من حيوانات المزرعة الى فطيرة الكرز |
Müzeler, anıtlar falan da var. | Open Subtitles | نعم متاحف و تماثيل حسناً ؟ |
Bir Latin küratöryal girişimiyle Smithsonian'a geldim, Latin bir müze müdürünü işe alanlara, çoğunlukla kadınlar, bu arada, kurumumuz genelinde Latin anlatılarının görünüşü yükseldi. | TED | لقد وصلت إلى مؤسسة سميثسونيان من خلال مبادرة تنظيمية لاتينية، توظف أُمناء متاحف لاتينيين، ومعظهم نساء، بالمناسبة، وقد رفعت ملف روايات اللاتينيين عبر مؤسستنا. |
İki günde dört müze. Rekor kırdım galiba. | Open Subtitles | أربعة متاحف في يومين, أظن ذلك رقمي القياسي. |
Bir günde 15 kilise 5 müze ziyaret ettik. | Open Subtitles | خمس عشر كنيسة وخمس متاحف في يوم واحد. مسدس بالفم |
Arada sırada, birkaç müze ziyareti yapmaktan zarar gelmez, Mike. | Open Subtitles | أتدري؟ قد يفيدك أن تقوم بزيارة بضعة متاحف بين حين وآخر يا مايك |
Koleksiyonumun büyük bir kısmına dünyanın en iyi müzeleri ev sahipliği yapıyor: | Open Subtitles | معظم المجموعة موضوعه في متاحف العالم الكبرى |
Doğru, hem şehir, hem ülke. Dünyanın en iyi müzeleri sadece bir metro durağı uzaklıkta. | Open Subtitles | ومجرد قطار يتوقف عند أفضل متاحف العالم |
Onları bazı Müzelere göndereceğim. | Open Subtitles | وسأرسلهم إلى بضعة متاحف في موطنها الأصلي |
- Dört yıldır, teröristler Orta Doğu müzelerini soyup paha biçilemez antikaları alıyor ve karaborsada satıyorlar. | Open Subtitles | منذ سنوات عدة و الإرهابيون ،ينهبون متاحف الشرق الأوسط إستولوا على أثار نفيسة لبيعها في السوق السوداء |
Ama size hızlıca göstermek istediğimiz kümelerden biri dünyanın dört bir yanındaki müzelerde bulduğumuz bu inanılmaz portre kümeleri. | TED | ونريد أن نعرض أحدها عليكم بسرعة وهي مجموعة رائعة من اللوحات والتي حصلنا عليها من متاحف حول العالم. |