Amerika uyuzlarının sözcüsü falan mı kesildin? | Open Subtitles | من انت , متحدث بالنيابة عن مهوسي امريكا او شيئا ما ؟ |
Bir Beyaz Saray sözcüsü video yayınının yarıda kesilmesinin sebeninin birkaç dakika önce Savunma Bakanı James Heller'ı kurtaran, deniz kuvvetleri ve anti-terörist birimi tarafından gerçekleştirilen bir baskın olduğunu az önce doğruladı. | Open Subtitles | وأكد متحدث من البيت الأبيض أن سبب انقطاع البث هو هجوم |
Bu yüzden, bir daha ki sefere belli bir ürüne bakarken, ve size bunu almanızı öneren bir reklam varsa, bu sadece tipik bir sözcü olmayacaktır, | TED | لذا في المرة التالية التي تبحث فيها عن منتج معين، و هناك إعلان يقترح أن تشتريه، فإنه لن يتضمن متحدث عادي. |
Madrit'te yaşayan bir Şii sözcü bu komando gurubunun kendi başlarına hareket ettiğini... | Open Subtitles | فقد قال متحدث شيعيى يعيش فى مدريد إن هذه الجماعة تتصرف على مسئوليتها الشخصية |
Muhtemelen bu yüzden bu kadar muhteşem bir konuşmacısın. Gel buraya. Sana çalışmamı göstereyim. | Open Subtitles | ربما لهذا أنت متحدث عام رائع دعيني أريك عملي لا تلمسها |
Konuşkan, mantıklı, hatta anlayışlı. İşte sarhoş. | Open Subtitles | متحدث ولبق وحتى نافذ البصيرة، ها هي الثمالة |
Gayet iyi konuşuyorum. Hatta uykumda bile konuşurum. | Open Subtitles | أوه أنني متحدث جيد حتى أنني أتحدث في نومي |
Sen onlar için yalnızca konuşan bir domuzsun. | Open Subtitles | آه , انظر الخنزير تعزف البيانو أنت مجرد خنزير متحدث بالنسبة لهؤلاء الناس خنزير متحدث |
Ordu sözcüsü yayınladığım videonun intikamı olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | متحدث بإسم الجيش قال انه انتقام للهجوم الذي جعلته علنيا من الأفضل ان اتلقى اللوم عوضا عنهم |
Kıdemli bir polis sözcüsü çiftlikleri ve ek binaları sistematik bir şekilde aramanın derhâl başlatılacağını açıkladı. | Open Subtitles | وأعلن متحدث بإسم البوليس أن هُناك بحث منظم للمزارع والمباني المُلحقة بها سوف يتم تفتيشها على الفور |
Bir ComEd sözcüsü elektriğini getirmenin ne kadar süreceğini bilmediklerini söyledi. | Open Subtitles | متحدث في الشركة قال بأنهم لا يدون كم من الوقت سيستغرقه اعادة التيار الكهربي |
Bu yönetimin beşinci basın sözcüsü olarak kovulacak olan üçüncü kişisin. | Open Subtitles | ستكونين خامس متحدث رسمي ،لهذه الإدارة والمطرود الثالث |
Bir polis sözcüsü, bunun denizaşırı bir çocuk kaçırma örgütünün çöküşü olduğunu onayladı. | Open Subtitles | متحدث بإسم الشرطة أكد أنه تم كشف منظمة دولية لخطف الأطفال |
Great Bridge bakışını ortaya çıkaracak bir şey gerekiyor. Yani bir sözcü gibi. | Open Subtitles | أعتقد بأننا في حاجة لـ وجه لشركة بريدج ... للتأمين ، متحدث رسمي |
- Bana sözcü değil, plan lazım. | Open Subtitles | أنا لست بحاجة إلى متحدث باسمي أنا في حاجة الى خطة |
Bir sözcü'yü, sözlü tarihinizi kâğıda dökmek için ikna etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | عندما حاول إقناع متحدث بكتابة تاريخكم الشفوي على ورق. |
Ayrıca şirket bir sözcü tuttu. | TED | الشركة قامت بتوظيف متحدث رسمي. |
Bail, sen tanıdığım en iyi konuşmacısın. | Open Subtitles | بيل , انت افضل متحدث جمهوري اعرفه |
İyi bir konuşmacısın. Angelina bir keresinde Bir Yahudi'yle evleneceğimi söylemişti. | Open Subtitles | أنت متحدث لبِق، حتى (أنجلينا) توقعت مرة أنني سأتزوج يهودي |
Pek Konuşkan biri olduğun söylenemez. | Open Subtitles | ليس وكأنك رجل متحدث جداً |
Kardeşim çok Konuşkan birisi değil. | Open Subtitles | أخي ليس متحدث ثرثار |
Konuşkanım. Çok konuşurum. | Open Subtitles | انا متحدث أعلم أنني أتحدث كثيراً |
Başka kimsenin duyamadığı konuşan bir hayvan. | Open Subtitles | أجل، حيوانٌ متحدث الذي لا يمكن لأحد أن يسمعه؟ |
Maalesef şartlar kontrolümüz dışında geliştiğinden, farklı bir konuşmacı karşınıza çıkaracağız. | Open Subtitles | لكن نتيجة لأحداث خارجة عن ارادتنا جلبنا متحدث آخر هذه الأمسية |