Kendini kötü ruhlardan korunmaya ihtiyaç duymayacak kadar medeni sanırsın. | Open Subtitles | تعتقد بأنك متحضر جداً علشان تحتاج تحمي نفسك من الأرواح الشريرة |
medeni insanlar arasında medeni, kanunsuzlar arasında kanunsuzsun. | Open Subtitles | انت متحضر بين الشعوب المتحضرة .وعنيف بين الشعوب العنيفة |
Burası medeni dünyanın 20. yüzyıl Avrupası. | Open Subtitles | نعيش في عالم متحضر في أوروبا، في القرن العشرين |
Hiçbir uygar insan hazzı umursamaz, ve hiçbir ilkel insan hazzın ne olduğunu bilmez. | Open Subtitles | لا يندم الرجل المتحضر على المتعة ولا يوجد رجل غير متحضر يعرف ما هي المتعة |
Ancak modern ve karmaşık bir dünyada, karşılaştığımız riskleri anlamak için modellerie ihtiyaç duyarız. | TED | لكن في عالم متحضر و معقد، تحتاجون إلى نماذج لفهم الكثير من المخاطر التي تواجهنا. |
Onunla uygarca konuşmayı denedim, ama işe yaramadı. | Open Subtitles | وحاولت أن أتكلم معه بشكل متحضر ولكنه لم أنجح |
- Sizce medeni bir insan bunu yapar mı? | Open Subtitles | و الآن ، هل يتصرف شخص متحضر بهذا الشكل ؟ |
Ama medeni toplum onları ayıplar. | Open Subtitles | لا يمكن لأي مجتمع متحضر أن يتغاضى عن ذلك. |
medeni bir sohbet hoşuma gider. | Open Subtitles | لا شيء آخر، وبإمكاننا أن أتحدث بإسلوب متحضر. |
Her medeni insanın yapaağı gibi içeri girip biraz bizimle oturur. | Open Subtitles | ويطرق, ويقول"مساء الخير" ويدخل للحظة مثل أي إنسان متحضر يعرف مايفعله |
İşiniz saygın müşteriler bulabileceğim medeni bir gezegende değildir herhalde? | Open Subtitles | هذا العمل لن يكون على كوكب متحضر حيث يمكنك أن تعرض علىّ بعض الزبائن المحترمون, ربما ؟ |
Neden benim gibi medeni, uygar bir milenyum insanı sümüklü birkaç bebek doktorun ondan korkmalarına bu kadar önem veriyor. Değil mi? | Open Subtitles | لماذا شخص متحضر مثلي يخاف من مخاط طفل صغير ويحب أن يخيف الناس ، صحيح؟ |
Çok medeni ve asil bir yan var ki o partilerde, sizce de öyle değil mi? | Open Subtitles | إنه فقط شئ متحضر و أنيق جداً ألا تظن هذا؟ |
Gayet medeni bir yemekti. | Open Subtitles | كان الأمر متحضر جداً أخبرتها أنني لا أكن شيء ضدها |
Bir dahaki sefere bu kadar medeni olmam dedim. | Open Subtitles | فقلت لها المرة القادمة لن ينتهي الأمر بشكل متحضر |
Ben uygar bir kadınım daha iyi yaşamaya alışmışım. | Open Subtitles | لامرأة مثلي. أنا شخص متحضر اعتدت على طريقة مختلفة للحياة |
Ben uygar biri değilim Profesör. | Open Subtitles | انا لست من تطلق علية رجل متحضر , أيها الأستاذ |
uygar bir dünyada 20. yüzyıl Avrupası burası. | Open Subtitles | على أي حال، نحن نعيش في أوروبا في القرن العشرين، في عالم متحضر |
Evet, biliyorum, modern zihniyet bu, ama doğruyu söylemek istedim. | Open Subtitles | حبيبي , أنا أعرف أنك انسان متحضر ولكنني شعرت أنه ينبغي علي ان اخبرك الحقيقة |
Beyler lütfen. Bu işi uygarca halledelim. | Open Subtitles | أيها السادة، من فضلكم لنبقي الأمور بشكل متحضر |
Bak ben o seviyeye inmesem de dünya yeterince medeniyetsiz. | Open Subtitles | إسمعي العالم أصبح غير متحضر ما يكفي بدون وصولي لهذا المستوى |
Sanırım ona en azından medenice bir konuşma borçluyuz. | Open Subtitles | فأظن أننا مدينين له... على الأقل بأن نحاول عمل حوار متحضر |
Yobazlık. | Open Subtitles | غير متحضر |
Amerikalıların gerçekten medenî olup olmadıklarını sorguladım. | Open Subtitles | وتساءلت وقتها ما أذا كان الشعب الأمريكى متحضر حقاً كما يدعى |