Düşüncelerimin açıklamakta kesinlikle tereddüt etmem. | Open Subtitles | أنا بلا شك لست متردداً بجعل رأيي مسموعاً |
Eğer tepki göstermekte tereddüt etmişsem, ...bu sadece duyduğum büyük huzursuzluktandır. | Open Subtitles | إذا كنت متردداً في رد فعلي فإنه متعلق فقط بـ ... . قلق غامض |
Tüm hikâyeyi anlatmakta tereddüt ettim. | Open Subtitles | لقد كنت متردداً ان اخبره كل القصة |
Efendim, olay bu değilse beni affedin ama bayağı kararsız görünüyorsunuz. | Open Subtitles | سيدي، أعذرني إن لم يكن هذا هو الموضوع لكنك تبدو متردداً |
Test konusunda biraz kararsız olduğunu biliyorum iyi ki istemişiz diyorum çünkü gerçekten de harika bir araç. | Open Subtitles | اعلم انك كنت متردداً قليلاً حول الأختبار لكنني سعيد اننا قمنا بعمله لأنها حقاً اداة جديدة مذهلة |
Neden tereddüt ediyor ki? | Open Subtitles | لماذا كان متردداً ؟ |
Daha önce tereddüt ettiğinizi görmemiştim de. | Open Subtitles | لم أرك متردداً من قبل فحسب |
E'den yardım istediğimizde tereddüt etmişti. | Open Subtitles | إي) كان متردداً حينما طلبنا) منه المساعدة في مثل هذه الأمور .. |
Hoffman'ın yanına gitti, parayı aldı ama tereddüt ediyordu. | Open Subtitles | ذهب الى (هوفمان) وأخذ المال ولكنه كان متردداً |
tereddüt eder gibisiniz. | Open Subtitles | تبدو .. متردداً |
tereddüt bile etmedin. | Open Subtitles | -لم تكن أبداً متردداً |
Bize katılmakta kararsız. | Open Subtitles | متردداً في الإنضمام إلينا. |
Ben kararsız kalmıştım sadece. İkisi farklı şeyler. | Open Subtitles | كنت, كنت متردداً هنالك اختلاف |
Çok kararsız olma. | Open Subtitles | لا تكن متردداً ! |