Önceden evli olduğu gibi.. | Open Subtitles | مثل أنه كان متزوّجاً من قبل، وزوجته ماتت في حادث |
Ben daha önce de evlendim.. ..ve kendimi yeniden evli biri olarak görmeyi düşünmüyorum. | Open Subtitles | تزوّجت من قبل، ولا أتخيل نفسي متزوّجاً ثانية. |
Hayır, hayır önemli değil. Ben evli de değilim, kız arkadaşım da yok. | Open Subtitles | لا، لا أنا لا أأمانع، لست متزوّجاً وليس عندي صديقة |
Seninle tanışmadan önce, başkasıyla evliydim ama o öldü. | Open Subtitles | قبل أن نلتقي، كنت متزوّجاً بإمرأة أخرى، لكنّها ماتت. |
35 yıldır evliyim ve bunun nedeni bir kadını tatmin etmeyi bilen yakışıklı bir adam olmam değil. | Open Subtitles | والآن كنتُ متزوّجاً منذ 35 سنة ليس لأنّني فقط ذاك الرّجل الوسيم الذي يعرف كيف يشبع امرأة |
evli değilim. Her hafta sonu gördüğüm bir kızım var. | Open Subtitles | لست متزوّجاً لكن لديّ ابنة وأزورها في العطلات الأسبوعيّة. |
evli birinin böylesi büyük bir mutluluğu tatmasını sağlayan kadını öldürebileceğini mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أنتَ لا تفكّر أنّ شخصاً متزوّجاً قتل المرأة التي وهبت له السعادة، أليس كذلك؟ |
Yeterince uzun evli kalırsan onuncu yıldan sonra orijinal bir şey bulmanın zor olduğunu görürsün. | Open Subtitles | إذا بقيتَ متزوّجاً لفترة طويلة كافية، فستعرف أنّه من الصعب البقاء تقليديّاً بعد العشرة الأولى |
Ve Senatör Healy'nin ilk karısıyla evli olduğu ve bir çocuk bekledikleri gerçeğine karşılık. | Open Subtitles | كلّ هذا كان بالرغم السيناتور هيلي لازال متزوّجاً من زوجته الأولى ويترقبا طفلاً قادماً في الطريق |
Şu orospuyla evli olduğunu düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | ربّاه! أيمكنكَ تخيّل أن تكون متزوّجاً بهذه العاهرة؟ |
- Artık seninle evli değiliz. - Biliyorum. | Open Subtitles | ولكنني لست متزوّجاً منكِ الآن - أعلم ذلك - |
Eğer onunla ben evli olsaydım, daha fazla destek olurdum. | Open Subtitles | أتعلمين, إن كنتُ متزوّجاً منه سأكون مُسانداً أكثر! |
Açıkçası, evli olabileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | بصراحة، فكرتُ أنّه ربّما يكون متزوّجاً. |
evli kalmak istemedi. | Open Subtitles | لو لم يكُن يريد أن يكون متزوّجاً بي |
O evli değil. | Open Subtitles | إنّه ليس متزوّجاً |
Tuvia ve Lilka hayatlarının sonuna kadar evli kaldılar. | Open Subtitles | (توفيا) و(لوكا) بقيا متزوّجاً لبقية حياتهم. |
Ethan zengin olmayı evli olmaya tercih etti. | Open Subtitles | اختار (إيثان) أن يكون ثريّاً أكثر من كونه متزوّجاً |
evliydim, aile babasıydım. | Open Subtitles | لقد كنتُ متزوّجاً , ولديّ عائلة |
Ben eskiden evliydim. | Open Subtitles | ...كنت متزوّجاً |
35 yıldır evliyim, çünkü karımı seviyorum ve ona saygı duyuyorum. | Open Subtitles | بقيتُ متزوّجاً 35 عاماً لأنّني أحبّ زوجتي وأحترم زوجتي |
Teknik olarak hâlâ evliyim. | Open Subtitles | تِقنياً، مازلتُ متزوّجاً |