Hem daha iyi, biz tamamen açık ve hoşgörülü insanlarız. | Open Subtitles | إنه أفضل بكثير. لأنه متاحين تمامًا، وأشخاص متسامحين. |
Ama bu yeni kişi açıkça gey olursa bu çok hoşgörülü olduğumuz için olacak. | Open Subtitles | و إذا حدث و كان صاحب الوجه الجديد شاذاً بشكل علني سيكون ذلك لأننا متسامحين |
Mertle, bence aloha ruhu içinde başkalarına karşı da hoşgörülü olmalıyız. | Open Subtitles | "ميرتل", أعتقد بحق روح ال"الوها" أننا يجب أن نكون متسامحين مع الغير. |
O kadar da affedici olmamalıyız. | Open Subtitles | . لا يجب أن نكون متسامحين هذه المرة |
Seattle'ın insanları mı affedici değil, yoksa Derek ile Addison mu? | Open Subtitles | , سكان (سياتل) غير متسامحين أم (ديريك) و (أديسون)؟ |
Bu ülkeye gelip bizim zayıf, merhametli olduğumuzu düşünürek sistemden yararlanmaya çalışmak için geldiniz. | Open Subtitles | تأتون إلى هذه البلاد مستغلين النظام و تضنون أننا متسامحين ضعفاء و لاحول و لا قوة لنا |
Onlarla sadece üç ay önce tanıştık ama onları dikkat çekici bir özelliğimiz olarak kullanıp diğer misafirlere ne kadar hoşgörülü ve harika olduğumuzu göstereceğiz. | Open Subtitles | بالرغم أننا قابلناهما قبل ثلاثة أشهر ولكن نريدهم أن يكونوا في مكانة بارزة لنجعل الضيوف الآخرين أن يعلموا كم نحن متسامحين ورائعين |
hoşgörülü olurlardı sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنهم سيكونون متسامحين |
affedici değiller. | Open Subtitles | غير متسامحين |
O hakemler benim kadar merhametli değiller. | Open Subtitles | لجنة التحكيم لن يكونو مثلي متسامحين. |
Bence fazlasıyla merhametli olmaya başladık. | Open Subtitles | أظن أننا متسامحين جدًا. |