Ön sevişme bölümünde olduğum için de çok heyecanlıyım. | TED | وأنا متشوقة أيضاً لكوني في قسم الملاطفة. |
Çok heyecanlıyım. Operayı birlikte izleyeceğiz. | Open Subtitles | أنا متشوقة للغاية، الآن يمكننا رؤية الأوبرا معاً |
Sizin meşhur sihirli iksirinizin etkilerini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | إنني متشوقة لرؤية النتائج لشرابكم السحري الشهير |
Evet, ve yalnız yaşayacağı için çok heyecanlı. | Open Subtitles | نعم وأنها متشوقة جدا لأنها سوف تقطن لوحدها |
- Hayır, sorun değil. Benimle tanışmaya can atmış olmalısın. | Open Subtitles | لا بأس بذلك ، لابد وانك كنت متشوقة للقا ئي |
Bana bu fikirle geldin, bende boşandıktan sonra tamamen bana ait olan bir şey yapacağım için... o kadar heyecanlandım ki. | Open Subtitles | كل ما في الامر ان اخبارك اتتني على حين غرة وبعد الطلاق كنت فقط متشوقة للغاية ان يكون لدي اخيرا شيئا يخصني وحدي |
Kevin beni Quagmire'in milenyum partisine çağırdı. Çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | كيفن طلب مني مرافقته لحفلة كواقماير ، انني متشوقة جدا |
Ben oldukça heyecanlıyım, dans okuluna yazıldım. | Open Subtitles | أنا متشوقة جداً ,لقد سجلت أسمائنا للإلتحاق بدروس الرقص |
Bu gece kira sözleşmesi imzalanacağı için de çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متشوقة فعلا للإمضاء على الإيجار الليلة |
Ve ahlak. İyi ahlaklı insanların yanında olacağım için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | و الآخلاق، أنا متشوقة للتواجد بين أشخاص يتمتعون بأخلاق حميدة |
Benim gibi anneliği tadacağın için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متشوقة جداً من أجلك بأن تختبري سعادة أن تكوني أماً , مثلي أنا |
Bu masada oturup sabahlara kadar fikir üretmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | انني متشوقة للجلوس على هذه الطاولة وتبادل الافكار إلا إنني اخاف مجيء ساعات الصباح الأولى |
Bu güzelim tapınakları ve amfi tiyatroları görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا متشوقة لرؤية كل المعابد القديمة الجميلة و المسارح |
Her birinin yüzündeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا متشوقة لأرى نظرة المفاجأة على وجوههم |
Ayrıca, düğünümüz için neredeyse benim kadar heyecanlı. | Open Subtitles | بالإضافة إلىى أنها تقريباً متشوقة لحفل الزفاف كما أنا |
Kızımdan tek isteğim anne olmak konusunda biraz daha heyecanlı olması. | Open Subtitles | مــاأريــده هو إبنّة تكون متشوقة قليلاً لحظوتهــا لطفــل |
Dinlemek için can attığım, caz plaklarını çalabilirsin bana. | Open Subtitles | حسنًا، يمكنك أن تشغل ليّ إسطوانات الجاز، فأنّي متشوقة جدًا لسماعها. |
- Sen geleceksin diye çok heyecanlandım, gözüme hiç uyku girmedi. | Open Subtitles | كنتُ متشوقة للغاية بأنّ تأتي لم أستطع النوم! |
Tüh. Dan'le gideceğimiz bugünkü bağış gecesi için o kadar heyecanlıydım ki eve gelirken almayı unuttum. Hemen gidip alayım. | Open Subtitles | تباً ، كنت متشوقة للغاية بشأن الذهاب إلى حفلة جمع الأموال مع دان هذه الليلة |
Beni ararsanız memnun olurum. Yorumunuzu merak ediyorum. | Open Subtitles | لو يمكنك أن تكلمني، أنا متشوقة لسماع تفسيرك |
Sanırım bizim kız seni incelemek için sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | آجل أعتقد أنها متشوقة لمقابلتكِ |
İşçiler Günü'nde vereceğiniz konseri iple çekiyorum. | Open Subtitles | أنا متشوقة للحفلة الموسيقية في عيد العمال |
Beni merakta bırakma. | Open Subtitles | لا تبقيني متشوقة |
Bunu göstermek için ölüyorum, Evdeki ölmüş arkadaşlarım. | Open Subtitles | أنا متشوقة لكي أُريه لأصدقائي المعماريين. |
Seninle dansa gidecek diye çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | يا إلهي لقد كانت متشوقة للغاية لـ تكون رفيقتك في الحفلة |
Her mektubunu dört gözle bekliyorum, Almanya'daki hayatını dinlemekten keyif alıyor ve daha fazlasını duymayı bekliyorum. | Open Subtitles | أنا متشوقة لكل رسائلكَ، التمتع بتفاصيل الحياة في "ألمانيا"، وأتمنى أن أعرف أكثر |
-Gezi seni heyecanlandırdı mı? -Çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | هل أنتِ متشوقة بشأن هذه الرحلة جـــدا |
Eve gidip... battaniyenin altında televizyon seyretmek için sabırsızlanıyordum. | Open Subtitles | وكنت متشوقة للوصول للمنزل حتى أبدأ في تناوله أثناء مشاهدة التلفاز |