Bir şekilde bağlıyız karşılaşmamız tasarlanmış gibi. | Open Subtitles | لقد كنا فقط ... متصلان لقد كان من المفروض أن نلتقي معا |
Birbirimize derin ve çok özel duygularla bağlıyız. | Open Subtitles | .فنحن متصلان معاً بشكل أساسي وعميق |
Bu beni mutlu ediyor, çünkü görüyorsun ki, şu an birbirimizle bağlantılı durumdayız. | Open Subtitles | هذا يجعلنى سعيداً لأنه كما ترى فإننا متصلان الآن |
Bak, iki şey aynı anda oldu diye, bu ikisi bağlantılı demek değildir. | Open Subtitles | إذا حدث أمران في الوقت ذاته فلا يعني هذا أنهما متصلان |
Kanunsuz kahramanın ben olduğumu, aramızda bir bağ olduğunu mu? | Open Subtitles | ماذا؟ بأنني عرف بأنني الحارس الليلي ؟ وعرف بأننا متصلان ببعض ؟ |
Bunun anafikri, Freud tarafından ayrıntılı bir şekilde ele alınmış olan superego ve id'in derinden birbirine bağlı olduğu fikridir. | Open Subtitles | بالطبع، الدرس هنا... الدرس القديم الذي شرحه فرويد بالفعل الأنا العليا والهو في أعماقهما متصلان |
İkiz olduğumuzdan ruhen bağlıyız. | Open Subtitles | نحن توأم متصلان روحياً |
Ben daha çok Daphne gibiyim. Biz bağlıyız Dean. Her zaman bağlı olacağız. | Open Subtitles | أنا أشبه (دافني) أكثر شخصيةمنسكوبيدوأيضًا (نحن متصلان يا (دين |
Bu insanlara, Harrid ve Sallis'e galaksimize çok uzun zaman önce Altera'lılar tarafından getirilen bir iletişim cihazı yardımı ile bağlıyız. | Open Subtitles | إننا متصلان بهذين الشخصين (هاريد) و(ساليس).. بواسطة جهاز اتصال.. أحضره إلى مجرتنا قبل زمن طويل جنس من البشر يدعى الـ((آلتيرا)) |
Biz bağlıyız. | Open Subtitles | نحن متصلان |
Biz birbirimize bağlıyız. | Open Subtitles | نحن متصلان |
Biz.. Biz birbirimize bağlıyız. | Open Subtitles | نحن متصلان |
Casey McManus ve bu kadın sadece bağlantılı değiller. | Open Subtitles | كيسي مكمانس وهذه المرأة أثر من مجرد متصلان |
Öldürme düğmesi ve kumandası kablosuz olarak bağlantılı. | Open Subtitles | ،الفيروس وبرنامج تفعيله .متصلان معاً لاسلكياً |
Gözler ve beyin birbiriyle bağlantılı. | Open Subtitles | العين والدماغ متصلان |
Bu ikisi bağlantılı. | Open Subtitles | هذا الاثنان متصلان |
İkisi bağlantılı olmayabilir. | Open Subtitles | . الاثنان قد لا يكونا متصلان |
Evet ama ben ikisinin bağlantılı olmasını tercih ederim. | Open Subtitles | -حسنا، أفضّل أن يكون الشيئان متصلان . |
Yani eğer arkamdaki videoya bakarsanız, iki Meta kullanıcısının dışarıdaki cihazlarla dikkatleri dağılması yerine, aynı hologramla oynadığını, göz temasında bulunduğunu, bu şey etrafında bağ kurduğunu görebilirsiniz. | TED | إذا نظرتم إلى الفيديو ورائي، ترون مستخدمي جهاز ميتا يلعبان بنفس الصورة الطيفية، يتواصلان بالأعين، و متصلان حول هذا الشيء، بدل أن يتشتت انتباههما بالأجهزة الخارجية. |
Aramızda bir bağ var ve bunu bizden kimse alamaz. | Open Subtitles | نحن متصلان, و لن يأخذ أحد هذا الشىء منا |
Ama sonra Herbie aynen öyle yaptı! Sanki aramızda bir bağ var gibiydi. | Open Subtitles | ثم هيربي أدرك ذلك كما لو كنا متصلان |
Sorun iki tarafın birbirine bağlı olması. | Open Subtitles | المشكلة أن كِلا الطرفين متصلان |
Bomba, taht... Hepsi birbirine bağlı. | Open Subtitles | القنبلة و العرش متصلان |