Ben, Seo Eun Gi kibirli, kendini beğenmiş burnu havada, şımarık bir kızım. | Open Subtitles | أنا سيو يون جي، متكبرة و متعجرفة.. بائسة، واثقة فى نفسي ، شقية.. |
Ama benim için, asıl sürpriz olan, kibirli olmaya çalışmıyordum. | TED | ولكن, ما فأجاني, لم اكن احاول ان اكون متعجرفة. |
Seni 9 yıldır seviyorum. Bunu göremeyecek kadar kibirli ve korkaktım. | Open Subtitles | لقد أحببتك منذ سنين لكني كنت متعجرفة وخائفة |
Kendini beğenmiş bir kıza ileti bıraktım. | Open Subtitles | إتصلت بهم للمراجعة، فردت علي فتاة متعجرفة |
Ah, Tanrım. Çok özür dilerim. Çok küstah ve kabayım. | Open Subtitles | اوه ، انا اسف انا متعجرفة ووقحة |
Hayatlarımızı çok kibirli bir şekilde yaşıyoruz. | Open Subtitles | الطريقة التي نعيش بها حياتنا متعجرفة جداً |
O zaman ya kendine olan güvenin sürekli üstün konumda olmanı gerektirecek kadar zayıf ya da sana iyilik yapılması fikrini hakaret kabul edecek kadar kibirli bir insansın. | Open Subtitles | اذا اما انك غير واثقة من نفسك فتشعرين انه يجب ان تكوني دائما المسيطرة او انك متعجرفة جدا |
kibirli mi yoksa cahil mi davranıyorsun karar veremedim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول إن كنت متعجرفة.. أم ناكرة |
Young-Hee'yle ilk tanıştığımızda çok kötü şeyler söyledim o da çok kibirli gibiydi ama sonradan gerçekten aşık oldum ona. | Open Subtitles | عندما قابلت يونق هي للمرة الاولى قلت بعض الاشياء الغبية وبدت وكأنها متعجرفة قليلا |
Umarım o çekik gözlü serseri... buradan göründüğü kadar kibirli değildir. | Open Subtitles | - آمل أن نظرة ذاك الوغد الأحول ليست متعجرفة عن قرب كما تبدو من بعيد |
O zaman ya kendine olan güvenin sürekli üstün konumda olmanı gerektirecek kadar zayıf ya da sana iyilik yapılması fikrini hakaret kabul edecek kadar kibirli bir insansın. | Open Subtitles | اذاً اما انكِ متزعزعة للغاية كي تشعري انكِ بحاجة الي ان تكوني دائماً ذات اليد الفُضلي علي الآخرين او انكِ متعجرفة للغاية |
Biz kibirli ve saçma sapık olacağız. | Open Subtitles | ونحن سوف تصبح متعجرفة و فولهاردي. |
Nasıl bir şerefsiz, dostlarının yanında değil de manasız bir sebebi ve megafonundan başka bir şeyi olmayan kendini beğenmiş bir kahpenin yanında olur? | Open Subtitles | أي رجل ٍ قذر لا يقف في صف أعز أصدقائه بل ينحاز إلى صف عاهرة متعجرفة ذاتُ غاياتٍ تافهة وتحمل مكبراً للصوت ؟ |
Nasıl bir şerefsiz, dostlarının yanında değil de manasız bir sebebi ve megafonundan başka bir şeyi olmayan kendini beğenmiş bir kahpenin yanında olur? | Open Subtitles | ثم حدث هذا أي رجل ٍ قذر لا يساند أعز أصدقائه بل ينحاز إلى صف عاهرةٍ متعجرفة |
Duygusuz, kendini beğenmiş ve... | Open Subtitles | ـ لقد كانت قاسية , متعجرفة و متقلبت المزاح لأبعد حد ـ شكراً لك |
O kadar kendini beğenmiş birisin ki... Ama beni kandıramazsın. | Open Subtitles | يالك من متعجرفة, لكنك لا تخدعيني ولو لثانية |
Oh, Tanrım. Çok özür dilerim. küstah ve kabayım. | Open Subtitles | اوه ، انا اسف انا متعجرفة ووقحة |
Mindy'yi şöyle tanımlayabiliriz: küstah, yoksul, zorlayıcı. Ve bunlar iyi özellikleri. | Open Subtitles | "يمكن وصف (ميندي) بأنّها متعجرفة ومتطلّبة ومهووسة، وهذه خصالها الحسنة" |
O doktor, küstah bir orospu. | Open Subtitles | الطبيبة عاهرة متعجرفة |
- O zaman sen de bir züppesin. | Open Subtitles | -وأعتقد أنكِ متعجرفة |