- Tüm gün boyunca tek bir an bile seninle olamadım. - Buradaki herkes çok susamış. | Open Subtitles | ـ لم أحظى بالحظة واحدة معك طوال اليوم ـ أنهم متعطشون للغاية |
Atın çukura fahişenin kana susamış bu çocuklarını! | Open Subtitles | في الحفرة هنالك أبناء من هم متعطشون إلى الدماء |
Atın çukura fahişenin kana susamış bu çocuklarını! | Open Subtitles | في الحفرة هناك أبناء من هم متعطشون إلى الدماء |
- Orası bir harikaydı. Herkes susamış hâlde. | Open Subtitles | ياالهى, لقد كان شيئا عظيما بالخارج انا اعنى ان الجميع كانوا متعطشون |
Süper, Herşey yolunda gitti. Hem de herşey... Bir sürü sattık, millet susamış! | Open Subtitles | ياالهى, لقد كان شيئا عظيما بالخارج انا اعنى ان الجميع كانوا متعطشون |
Seninle yüzleştikten sonra kana susamış muhabirler çok kolay olacaktır. | Open Subtitles | بعد مواجهتك... فإن مقابلة صحفيون متعطشون... هو أمر سهل للغاية |
Bunlar gerçek, kana susamış, kas yığını hayvanlar. | Open Subtitles | هؤلاء حقيقيون ، متعطشون للدماء حيوانات مُتَضَخِّمُة العضلات. |
Evet ya da keskin dişleri olan çöl fareleri ya da süper vahşi kana susamış dağsıçanları. | Open Subtitles | اجل لديهم اسنان حادة عنيفون للغاية متعطشون للدماء |
Hepsi eşit derecede kana susamış. | Open Subtitles | وقادات تكتل كل منهم متعطشون للدماء على حدٍ سواء |
Düşmanlarınınerişemeyeceğiyere kaçmadan önce, intikama susamış halde, o ve Rhodes ailesi saldırdı, başkenti yağmaladı ve altın heykel kafasını çaldı. | Open Subtitles | متعطشون للثأر ، وكان له رودس Thirsting for revenge, he and his Rhodes |
Dışarıda düşmanları onların kanına susamış. | Open Subtitles | الناس متعطشون لدمائهما بالخارج ... |