Burasını çürümüş et deposuna çevirecek kadar senin için ne kurban ettiler? | Open Subtitles | ماهى التضحيات التى قدموها لك مخزن سلع مثل قطع لحم متعفنة |
Domuz ağılının duvarı çürümüş. Kereste almam lazım. | Open Subtitles | حائط زريبة الخنازير متعفنة علي أن أقوم بشراء بعض الخشب |
Bir dakika çok çekici bir adamla veya kadınla yataktasınız, bir sonrakinde çürük bir et yığınısınız. | Open Subtitles | في لحظة أنت في الفراش مع فتاة أو مع شاب ولحظة أخرى ستصبح كومة أجزاء متعفنة |
çürük bir yumurta da 6000 yıl kalmanın nasıl bir şey olduğu bilir misin? Çok sıkıcıdır. | Open Subtitles | ألديك أى فكرة عن السجن لمدة 6000 سنة فى بيضة متعفنة ؟ |
küflü bir evde, çürüyen duvarlar, pislik içinde ve kurtlanmış mobilya arasında yaşayan bir kız. | Open Subtitles | هناك فتاة, تعيش في شقة متعفنة و الجدران بالية الأثاث بالي من الحشرات و هو مطوق بالأوساخ |
Kokuşmuş bir şehirde, böyle bir sürüyle takılmak mı kural? | Open Subtitles | الركض مع مجموعة كهذه في مدينة متعفنة هل هذه إحدى قواعدك ؟ |
Kokmuş değil, buradaki ışık yüzünden öyle görünüyor. | Open Subtitles | . إنها ليست متعفنة ، إنها الإضاءة هنا فقط |
Ebeveynlerini arayıp, "çürümekte olan bir ceset bulduk ve çocuğunuzun nerede olduğunu biliyor musunuz?" diyemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نتصل هكذا بالأهل و نقول لهم لقد عثرنا على جثة متعفنة هل تعلم أين يوجد ابنك؟ |
E'si kemikleri daha çıkmamıştır. Tabutta çürümüş cesedi vardır. | Open Subtitles | لن يكون هناك عظام سيكون هناك جثة متعفنة في تابوت |
Bu bölge çürümüş bir cesede göre mükemmel korunmuş. | Open Subtitles | حالة طبيعية مقارنة بجثة متعفنة كما هي حالته |
Hepsi iğrenç, hepsi çürümüş ve hepsi ölü." | Open Subtitles | لكنها جميعا كريهة وجميعها متعفنة والكل موتى |
Parlak çürümüş göt leşi gibi kokuyor. | Open Subtitles | رائحتها مثل جثة متعفنة أقحمت في مؤخرة جثة متعفنة |
Bayan D.'yi arka bahçemden çıkardıklarında az biraz ölü değildi çürümüş cesetti. | Open Subtitles | عندما أخرجو جثة السيدة دي من باحتي الخلفية لم تكن ميتة قليلاً فحسب بل كانت جثة متعفنة. |
Yıllar önce, sana, elmadan çürük kısmın çıkarıldığı gibi... beyinden parça alma olayı da verebilirlerdi. | Open Subtitles | وتشريح في فصوص المخ وكأنه قطعة تفاحة متعفنة |
Onu hortumla yıkamak isteyebilirsin. çürük keçi gibi kokuyor. | Open Subtitles | قد تحتاج لتنظيفه فرائحته مثل أوزة متعفنة |
Sona kalan çürük yumurta. Kusura bakma Greg. | Open Subtitles | آخر من يدخل هو بيضة متعفنة أوه ، آسف ، غريغ |
Uçak taşıyıcı incelediğimde, çürük olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | و عندما فحصت حاملة الطائرات وجدتها متعفنة تماما |
Evet, piç kurusu beni burada çürüyen bir cesetle baş başa bıraktı. | Open Subtitles | أجل , لقد تركني ذلك السافل بالداخل هنا مع جثة متعفنة |
Toksik çamurla kaplanmış bir yığın çürüyen martı leşi. | Open Subtitles | كومة من جثث متعفنة لطيور النورس مغطاةٍ بمادةٍ سامة |
Zehirli bir şey yok ama küflü bir duş perdesi vardı. Sende? | Open Subtitles | لاشئ سام سوى ستائر حمام متعفنة ماذا عنك؟ |
Kokuşmuş bir mağarada uzanmış yatıyorum. | Open Subtitles | فقط أتواجد في زنزانة متعفنة. |
Kokmuş balığın kokusunu çamurun ölümün kokusunu hisseder. | Open Subtitles | كما لو أنها بقايا سمك متعفنة الطين رائحة الموت, |
Limanın tecrit edilmesi sağolsun, çürümekte olan bir kargo gemisi pisi balığından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | بدون ذكر أنا لدي سفينة شحن مليئة بسمك الهلبوت التي هي متعفنة , ذلك بفضل غلق الميناء |