- Araçlara 4 sene önce takip sistemi takıldı. | Open Subtitles | لقد وضعنا متعقب بالسيارات منذ 4 سنوات, اتذكر |
Her zamanki gibi, her bir suikastçıya takip cihazı yerleştirildi. Böylece hem biz onları hem de onlar birbirlerini bulabilecek. | Open Subtitles | لكل قاتل، مزروع به متعقب الحركة لذا يمكننا إيجادهم، وبإمكانهم إيجاد بعضهم بعض |
Hareket etmemimizin bir faydası yok. Gözümün içinde bir iz sürücü var. | Open Subtitles | لن يصنع ذلك اي اختلاف اذا تحركنا , يوجد متعقب في عيني |
İzleyici, kelle avcısı, satıcı seyahat. | Open Subtitles | متعقب هاربون أم صائد مكافآت أو بائع جوال |
Çünkü kalabalıkta bir takipçi varsa bunu kalabalığa sormam gerekir. | Open Subtitles | لانه لو كان يوجد متعقب بين الجمهور يجب ان اسأل الجمهور |
Burada olduğunu biliyorum, tamam mı? Ben sapık değilim. Köpeğini kaybettiği için üzgün olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها هنا، لست متعقب أعرف أنها منزعجة لأنها تحب الكلب |
Bakalım inancınız mı yoksa yaşama isteğiniz mi daha ağır basacak. İçinizdeki cihazın sadece takip için olmadığını yaşayarak öğrendiniz. | Open Subtitles | ضد رغبتك في البقاء المتعقب بداخلك ليس مجرد متعقب كما شاهدت |
Birkaç saat önce Lopez in arabasına GPS takip cihazı takıldı | Open Subtitles | تم وضع متعقب مواقع على مركبة لوبيز منذ ساعة، |
Araç takip cihazımı geri vermediğimi söyleyen bir bildirim aldım da ama geçen hafta kesinlikle teslim ettim. | Open Subtitles | لقد تلقيتُ أشعاراً بأني لم أقم بأعادة متعقب سيارتي لكنِ متأكدة أني أعدتهُ الاسبوع الماضي |
Telefonları takip eden adamın bana bir ulaşabilir mi? | Open Subtitles | هلا قمت بإخبار الرجل متعقب الهواتف أن يتصل بي؟ |
Pekâlâ, onu gerçekten bulursak o saçma hayvan takip cihazı sayesinde olduğunu söylemeyin. | Open Subtitles | حسناً، لو عثرنا عليه فعلاً لا يخبره أحد أبداً أن هذا بسبب متعقب الحيوانات الغبي |
Kafama iz sürücü yerleştirmenize onay vereceğimi mi sandınız? | Open Subtitles | هل اعتقدت انه من المناسب وضع متعقب في راسي؟ |
Bir nevi ruhani iz sürücü, mükâfat avcısı bir aile dostu mu? | Open Subtitles | كأنه متعقب روحي صديق عائلة مثل صائد الجوائز؟ |
Sandıkları kadar iyi bir iz sürücü değilsin. | Open Subtitles | أنّك لست أمهر متعقب كما تخال نفسك. |
Bana verdiğin teneke kutuda izleyici vardı. | Open Subtitles | كان هناك متعقب في ذلك الصندوق الصفيح الذي أعطيته لي |
Herkes GPS izleyici taksın, bu bize ne zaman olursa olsun işlerin kötüye gitme ihtimaline karşı nerede olduğunuzu gösterir. | Open Subtitles | الجميع سيكون لديهم متعقب مواقع هذا سيخبرنا موقعكم في أي وقت في حال حدوث شيء غريب |
E-posta ve aramaları klasik takipçi davranışlarını gösteriyordu. | Open Subtitles | رسائلها الالكترونية و سجلاتها الهاتفية أظهرتا سلوك متعقب تقليدي |
Çünkü ben ona kafayı takmış bir sapık olduğunu düşünüyorum ve senden de pek hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | ؟ لأنني أظن أنك متعقب مخيف وفي الحقيقة ، أنت لا تعجبني لكن.. |
Her zamanki gibi, her suikastçıya bir izleme cihazı yerleştirildi, ki onları bulabilelim, ve onlarda birbirlerini bulsun. | Open Subtitles | لكل قاتل، مزروع به متعقب الحركة لذا يمكننا إيجادهم، وبإمكانهم إيجاد بعضهم بعض |
İçlerinden biri profesyonel bir izcidir. Avustralya'da Aborjinler'den eğitim almış. | Open Subtitles | أحدهم متعقب أثر محترف تدرب في استراليا من قبل السكان الأصليين |
Cate'in lise takipçisi Matthew! | Open Subtitles | معجبان لجنون الصباح متعقب كايت في الثانوية |
Sen olmasaydın Cylon detektörünü yapmayacaktım. | Open Subtitles | لم اكن ساقوم بصنع متعقب (السيلونز) اذا لم يكن برغبتك |
Yıldız takipçisinin alacağı bir darbe teleskobu sonsuza dek sakat bırakır. | Open Subtitles | صدمة واحدة على متعقب النجوم قد تشل حركة التيليسكوب الى الأبد |
Yüksek IQ'lu iyi bir iz sürücüydü. | Open Subtitles | إنه متعقب جيد ولديه معدل ذكاء مرتفع |