ويكيبيديا

    "متعودة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • alışkın
        
    • alışkınım
        
    • alışık
        
    • alışıktır
        
    • alışamadım
        
    Bazı şeylere alışkın olduğunu biliyorum ama biz farklı birşey yapacağız. Open Subtitles أنا أعلم أنك متعودة على أمور كثيرة لكننا سنفعل شيئاً مختلفاً
    Sadece bana dokunulmasına alışkın değilim. Üzgünüm. Open Subtitles انه فقط، أنا لست متعودة على أن يلمسني أحد، أنا آسفة
    Bana karşı bu kadar iyi davranılmasına ve hassasiyet gösterilmesine alışkın değilim. Open Subtitles أنا لست متعودة أن يكون أحد لطيفاً معي لم يظهر لي أحدهم أي رقة
    Bu tip havalara alışkınım. Open Subtitles انا لست متعودة كثيراً على هذا النوع من الأجواء
    Erkeklerin tüttürmesine bir hayli alışkınım. Open Subtitles أنا متعودة تماما على الرجال الذين ينفخون دخانا
    Artık alkole alışık değilim. Ama kendimi daha iyi hissediyorum. Open Subtitles لست متعودة على أي كحول أكثر لكن أنا أحسن الآن
    Büyükanne Turner için endişelenme. Buna alışıktır. Open Subtitles لاتقلقي بشأن الجدة ترنر فهي متعودة ان يشاركها احد الغرفة
    Sanırım yapay zeka gibi düşünmeye hala alışamadım. Open Subtitles ! اعتقد انني لست متعودة علي التفكير انني ذكية صناعيا
    Tüm ihtiyaçlarımı karşılayacak hizmetkârların etrafımda olmasına alışkın değilim yalnızca. Open Subtitles أنا لست متعودة على وجود خدم حولي طوال الوقت يهتمون بكل أحتياجاتي
    Üzgünüm ölüm denen kavrama senin kadar alışkın değilim. Open Subtitles انا اسف انا لست متعودة على الموت مثلك
    Üzgünüm ölüm denen kavrama senin kadar alışkın değilim. Open Subtitles انا اسف انا لست متعودة على الموت مثلك
    Birleşik Devletler'e yeni gelmişti ve yolun sağ tarafında kullanmaya alışkın değildi. Open Subtitles كانت جديدة بــ"الولايات المتحدة"، ولم تكن متعودة على القيادة في الجانب الأيمن من الطريق
    Ebeveynlik yapmaya alışkın değilim, ne yapayım? Open Subtitles انا لست متعودة لاكون ابويه؛اوكي؟
    Ölümlere pek alışkın değilim. Open Subtitles لست متعودة على الموت
    Kapı tıklatmaya alışkınım, kilitlemeye değil. Open Subtitles أتعلم... أنا متعودة على الدق على البواب، وليس إغلاقهم.
    - Yok, sağol. Buna alışkınım. Open Subtitles -لا شكراً، أنني متعودة على هذا
    - Yok, sağol. Buna alışkınım. Open Subtitles -لا شكراً، أنني متعودة على هذا
    Ya da buna alışık mısınız? Open Subtitles هل وجدت ذلك غير عادي؟ أو ربما أنت متعودة على ذلك
    Birinin yatıya kalmasına alışık değilim. Open Subtitles هذا غير عادي جدا بالنسبة لي لست متعودة على إمتلاك نوم عميق
    O Kaliforniyalı, Walt, Siyam ikizlerine alışık değil. Open Subtitles لا، هي من كاليفورنيا، والت، هي غير متعودة على توأمان سياميان
    Bu kız alışıktır. - Evet, haklı. Open Subtitles وهذه الفتاة متعودة عليها إنه محق
    Buna hâlâ alışamadım. Open Subtitles مازلت غير متعودة عليها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد