Matematikte bir sene öndeyim şu an. İleri Biyoloji alıyorum. | Open Subtitles | إنّي متقدّمة بعام في الرياضيّات الآن وأدرس علم الأحياء التأهيلي |
İleri görüntüleme yapmak için herhangi bir ekipmanın yok. | Open Subtitles | صحيح أنّهُ ليس لديكِ أجهزة تصوير متقدّمة |
Üzgünüm, gitmeliyiz. İleri İngilizce dersimiz var. | Open Subtitles | نعتذر، علينا الذهاب لدينا حصة لغة إنجليزية متقدّمة |
Ya da o manevraları yapmaktan. Bahsettiğimiz şey çalışması için 50 yıllık bir gelişme süreci gereken çok gelişmiş bir teknoloji. | Open Subtitles | نحن نتحدّث عن تقنيّة حسّاسة و متقدّمة تحتاج 50 عاماً لجعلها تجدي نفعاً |
Ben o sınıfta değilim. Ben gelişmiş Fizik alıyorum, Mel. | Open Subtitles | انا لَستُ في ذلك الفصل أنا آخذُ فيزياءَ متقدّمة "ميل" |
Tek bilinen inanılmaz derecede gelişmiş teknolojilerinin olduğu ve Atlantis'in müttefiki oldukları söylentisi. | Open Subtitles | باستثناء أنّهم يمتلكون تكنولوجيا متقدّمة جداً ويُشاع بأنهم حلفاء أتلانتيس |
Peki ya güya daha zayıf olan türler her zaman bir adım önde olur? | Open Subtitles | ولمَ تظلّ فرضيًّا الفصائل الأضعف متقدّمة بخطوة؟ |
Bu demek ki durumu ilerlemiş. | Open Subtitles | ما يعني أنّ حالته تدهورت إلى مرحلة متقدّمة |
En son tıbbi araştırmaları gözler önüne serebilmek için ileri görüntüleme teknolojilerinden yararlandık. | Open Subtitles | لقد استخدمنا تقنيات تصوير متقدّمة.. لكي نشرح آخر الأبحاث الطبية.. |
Kendi sapkın kafasına göre öyle. Psikiyatri topluluğunun fikir birliği ileri seviye patolojik narsisizmden yana. | Open Subtitles | أجمع طاقم الأطباء النفسيون بإصابته بحالة متقدّمة من النرجسية |
Hastalığın ileri safhalarında ama ilacı verince maymuna döndü. | Open Subtitles | إنّها في مراحل متقدّمة و لكنني وجدتها مدمنة على عصير القردة |
Dr. Tracey ile tanışın. Hastalığın ileri safhalarında ama ilacı verince maymuna döndü. | Open Subtitles | إنّها في مراحل متقدّمة و لكنني وجدتها مدمنة على عصير القردة |
Hamileliğin ileri aşamasında bir kızın bu şekilde.. | Open Subtitles | انه غير طبيعي السماح لفتاة في حالة متقدّمة من الحمل... |
Ve baya ileri seviyede bilgi öğrenmiş oldum bu sayede. | Open Subtitles | وكنت قادر على تعليم نفسي الكثير حول هذهـ المادة التي... متقدّمة جداً. |
Amerika'daki başarılı siyasi reklamların hepsine resim ve dil taraması yaptırdım ve en gelişmiş teknolojiyle birleştirdim. | Open Subtitles | لقد أجريت فحصاً لكلّ صورة ولغة ناجحة في الإعلانات السياسيّة بالولايات المتحدة وقمتُ بجمعها بتقنيات متقدّمة |
Charles bize gelişmiş bir medeniyet için ne kadar zekanın gerektiğini verecek evrim kuvvetleri üzerinde çalışıyor, inandığı kuvvetler uzaylıları bizimkileri parçalamaya itebilir. | Open Subtitles | دراسات تشارلز عن قوى التطور التي أعطتنا الذّكاء الضّروريّ من اجل حضارة متقدّمة |
Alet muhtemelen gelişmiş bir teknoloji ile çalışıyor. | Open Subtitles | على الأرجح ، معدّاتهم تشتغل على تكنولوجيا متقدّمة. |
Birkaç teknolojik açıdan gelişmiş topluma rastladık. | Open Subtitles | صادفنَا عدة مجتمعات أخرى متقدّمة تقنياً |
Çok gelişmiş bir hayalet kasaba. | Open Subtitles | مدينة أشباح متقدّمة جداً |
Bu koalisyonda gelişmiş teknoloji var mı? | Open Subtitles | {\pos(192,215)}هل هناك أيّ تكنولوجيا متقدّمة في هذا "التحالف"؟ |
Ben de bir adım önde olmayı isterim. | Open Subtitles | وإنّي أريد بداية متقدّمة قليلًا. |
İlerlemiş akciğer kanseri. | Open Subtitles | إنه مصاب بمرحلة متقدّمة من سرطان الرئة |