Devlete zarar veren bir terör örgütüne üye olmak ve dört kişiyi soğukkanlılıkla öldürmekle suçlanıyorsun. | Open Subtitles | أنت متهمة بالإنتماء لمنظمة إرهابية.. أهدافها تدمير منشآت الدولة |
İsyankârlık ve gayri ahlaki davranışlar ve Milliyetçilere karşı acımasız davranmanın yanı sıra canilerin oluşturduğu bir gruba dahil olmak ve suçlara ortaklıkla suçlanıyorsun. | Open Subtitles | بجانب الأعمال المتمردة و ، اللأخلاقية ، و التصرف بلا رحمة ضد القوميين أنت متهمة بالإنضمام لمجموعة من القتلة |
Madam Daubreuil, suç ortağı olmakla suçlanıyorsunuz. Hayır! | Open Subtitles | مدام دوبرييه ,انت متهمة بالتخطيط والتعاون على جريمة القتل |
Michelle Fields, özel mülkiyete zarar vermekten suçlanıyorsunuz hırsızlık, kundakçılık, teşhircilik ve yarrak manyaklığı | Open Subtitles | ميشيل فيلدز انت متهمة بتخريب الملكيات بالسرقة , وإفتعال الحرائق وبعدم الإحتشام |
S.I.Y.A.T.'tan suçlu şirketlerin yer aldığı bir site buldum. | Open Subtitles | وماثيو جارفيس على لائحة شركات متهمة ب ش.ل.خ.ت |
Arkadaşın Monica üç cinayette de şüpheli konumunda. | Open Subtitles | صديقتك مونيكا واترز متهمة بثلاث جرائم قتل |
Hoş, ama tamamen yabancı biriyle yatmaktan ve... onu öldürmekten suçlanıyorum. | Open Subtitles | انه جميل لكن أنا متهمة بمعاشرة و قتل غريب تماما |
Majesteleri, devletimizin Kralının meşru nikahlı karısı olarak zinadan dolayı vatana ihanetle itham ediliyorsunuz. | Open Subtitles | صاحبة السمو أنتى متهمة بالخيانة العظمى كزوجة قانونية لجلالة الملك لقد ارتكبتى الزنا. |
Umuma açık alanda sarhoşluktan, tutuklanmaya mukavemetten ve bir polis memuruna saldırıdan suçlanıyorsun. | Open Subtitles | انت متهمة بالثمالة العلنية مقاومة الاعتقال و الاعتداء على شرطي |
Başka bir tutukluya yasa dışı uyuşturucu sağlamakla suçlanıyorsun. | Open Subtitles | أنت متهمة بأعطاء ادوية ممنوعة لسجينة أخرى |
Jenny McNeal, geçen haftanın jüri kararını başkanı ateşli ilişkinizle baştan çıkararak değiştirmekle suçlanıyorsun. | Open Subtitles | "جيني مكنيل"، إنك متهمة بالتلاعب بهيئة المحلفين في قضية الأسبوع الماضي نظراً لعلاقتك السافرة والمتقدة مع رئيس المحلفين. |
Yasa dışı bir seksiliğe ve taş gibi bir popoya sahip olmakla suçlanıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ متهمة بـ إغراء جنسي غير مشروع و حيازة مفاتن مثيرة |
Yani şimdi, üç kişiyi iflasın getirebileceği en kötü felaketten kasten kurtarmakla suçlanıyorsunuz. | Open Subtitles | لذا الآن أنتِ متهمة بإنقاذ ثلاثة أشخاص عمداً من أسوأ كارثة إفلاس كانت ستحدث. |
Richard Patrik Irving Paradine'i öldürmekle suçlanıyorsunuz. | Open Subtitles | انت متهمة بقتل ريتشارد باتريك بارادين, |
Bir suç ortağı ya da asıl suçlu ister misin? | Open Subtitles | هل ترغبين فى ان تكوني شريكة أم متهمة رئيسية؟ |
Adam öldürme ve sahtekârlık suçlarından suçlu bulundunuz. | Open Subtitles | أنكِ متهمة بمؤامرة بجريمة قتل و تزوير السندات المالية |
Tamam, ama o da bir şüpheli olduğunu unutmayın. | Open Subtitles | حسناً ، لكن تذكّري أنها هي أيضاً متهمة |
Bay Walter'ın yokluğundan benim bir şüpheli olduğumu düşünemezsiniz. | Open Subtitles | أتعتقدُ أننى متهمة فى قضيه إختفاء السير (والتر)؟ |
Muhasebe dolandırıcılığıyla suçlanıyorum. | Open Subtitles | أنا متهمة بالتحايل في الحسابات. |
Özür dilerim, ama cinayetle suçlanıyorum. Hayatım bir çizgi üzerinde. | Open Subtitles | عذرا لكنني متهمة بجريمة قتل |
Hükümet insanlık dışı yöntemlerden dolayı suçlanıyor | Open Subtitles | الحكومة متهمة باستخدام وسائل غير إنسانية للحد من الجريمة |
5 yıl önce, Denver'da bir mağazada hırsızlık yapmaktan sanık olmuş. | Open Subtitles | قبل خمس سنوات كانت متهمة بالمشاركة في قضية كبرى في دنفر |
Aynı davada erkek arkadaşına ölümcül dozda eroin vermekten suçlanmış. | Open Subtitles | نفس القضية. كانت متهمة ايضا بتهمة اعطاء مصل سام لحبيبها |
sanık cinsiyete ihanetle suçlanmaktadır. | Open Subtitles | المدعى عليها متهمة بالخيانة الجنسية |