Bence baban seni suç ortağı yaptı ve annenle aranızda bir duvar örülmesine sebep oldu. | Open Subtitles | أعتقد أن والدك جعل منك متواطئه معه و سبّب هذا الخلل في علاقتك بوالدتك |
Belki suç ortağı ya da içerideki bağlantıdır. | Open Subtitles | ربما هي متواطئه ربما هي تنفذ المهمه |
Belki suç ortağı ya da içerideki bağlantıdır. | Open Subtitles | ربما هي متواطئه ربما هي تنفذ المهمه |
Her zaman yaptığın hatanın tekrarını yapmaya bir fincan *macchiato kadar uzaktasın ve ben özellikle doğum günüme ramak kalmışken suç ortağın olmayacağım. | Open Subtitles | انتي في طريق الذين يرتكبون نفس الخطأ كما تفعلين دائما, وانا لن أكون متواطئه, |
- Ta ki Brooke'u da suç ortağın edene geleceğini riske atana dek ve benden bu kadar. | Open Subtitles | -جعلت "بروك" متواطئه -أبقيتها بعيداً -و خاطرت بمستقبلها |
Onun suç ortağı. | Open Subtitles | هو كان متواطئه. |