Bir bebeğimin olmasının senin için sorun olmadığından emin misin? | Open Subtitles | أأنت متيقّن أنك لست متضايق أنّ لديّ طفل؟ |
İkinizin arasında ki ilişkinin nasıl sonuçlanacağından emin değildim tümüyle emin olana kadar bekledim. | Open Subtitles | لم أكن متيقّن كيف انتهى الأمر معكما حتّى أخبرتني |
Eminim, polis içinde onlara çalışan daha üst düzey biri vardır. | Open Subtitles | إني متيقّن أنّ ثمّة شخص ذي سلطة عالية بالشرطة يتعامل معهم |
Doğru demiş. Eminim bu onun doğasında yok. | Open Subtitles | هذا جيد، إني متيقّن أنه لم يقُل تلك العبارة من نفسه |
Bu yorgan çok ince. Üşüteceğimi biliyorum. | Open Subtitles | هذا اللحاف رفيعٌ جداً، إنني متيقّن من أنني سأُصاب بنزلة بـرد |
Alabileceğimi biliyorum, ama almam gerekmiyor. | Open Subtitles | أنا متيقّن من هذا الأمر. ولكنه ليس عليّ فعل هذا. |
Sana bunları satanın o olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أأنت متيقّن أنه هو الرجل الذي باعك ذلك الماسّ؟ |
Hala yaşadığından nasıl emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنتَ متيقّن بأنها لا زالت على قيد الحياة ؟ |
Gerçekten bana söyleyecek bir şeyin olmadığından emin misin? | Open Subtitles | أأنتَ متيقّن أنّ ليس هنالك ما تودّ أنّ تتحدث إليّ بشأنه؟ |
Bu işe bulaşmak istediğinden emin misin? | Open Subtitles | أأنتَ متيقّن من كونكَ تريد التّورّط في هذا؟ |
- Dur. Nasıl olsa parasını ödedin. Kalmak istemediğinden emin misin? | Open Subtitles | لقد دفعت كلّ شيء، أأنت متيقّن أنك لا تودّ البقاء! |
İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أأنت متيقّن أنك بخير؟ |
Onunla çalışarak, gerçek haini tuzağa düşüreceğimizden Eminim. | Open Subtitles | بالعمل معه، أنا متيقّن أننا نستطيع القبض على الخائن الحقيقي |
Dün gece de öyleydin ve adım gibi Eminim bundan! | Open Subtitles | كنتِ كذلك ليلة البارحة وأنا متيقّن من هذا |
- Eminim sana sana öyle gelmiştir ancak onu affetmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا متيقّن أنك تشعر بهذه الكيفية لكنّي أريد منك مسامحتها |
Dinle eğer ona çakmayı o kadar istiyorsan, Eminim ki halledilir. | Open Subtitles | استمع، إذا أردت مضاجعتها بشدّة إني متيقّن أنّ الأمر يمكن أن يحدث! |
O yüzden kusursuz çalışacağından Eminim. | Open Subtitles | لذا، أنا متيقّن من أنك ستكون دقيقاً |
Hala orada bir yerlerdesin. biliyorum. | Open Subtitles | مازالت شخصيتكِ الحقيقية بداخلكِ أنا متيقّن من هذا |
Ama ismini biliyorum. Bilgileri sana gönderiyorum. | Open Subtitles | ولكنّي متيقّن أنّي أعرف اسمها، سأرسل إليك المعلومات الآن |
Bu arazinin verimli olduğunu herkes biliyor ve ben de altını kasabaya götürmediğinizi biliyorum. | Open Subtitles | الجميع يعلم بأنّ هذه الأرض مليئة بالذهب .. وأنا متيقّن بأنّ الذهب لم يصل إلى المدينة .. |
Motele gitmedim çünkü gitmemi istemeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | لم أُرد أن أذهب للنُزل لأنّي متيقّن أنّك لا تُريد هذا |