Şimdi başka bir örnek üzerinden düşünelim: bakıma ihtiyacı olan çocuklar ile çalışma. | TED | لذلك دعونا نفكر في مثال آخر: العمل مع الأطفال في الرعاية. |
Hayat değiştirici etkiye sahip başka bir örnek ise kanseri teşhis etmesidir. | TED | مثال آخر للنتائج المؤثرة علي حياة أشخاص هي تشخيص السرطان. |
Geçmişle karşılaştırmanın kararlarımızı şaşırttığına başka bir örnek daha. | TED | هنا مثال آخر حول كيف أن المقارنة بالماضي يمكن أن تربك قراراتنا. |
Bu yan etkilere bir başka örnek de, Commendable. | TED | وهنا مثال آخر لأحد تلك الأعراض الجانبية. |
diğer bir örnek ise; bu Google'da çalıştığı konu üzerine oldukça tutkulu olan birisinin projesi, ve gerçekten de, oldukça iyi bir ürün, ve şimdi hızla gelişiyor. | TED | هذا مثال آخر لمشروع كان شخص ما في قوقل يطمح لتنفيذه، ولقد قاموا بالفعل بتنفيذه، وهو حقاً، حقاً منتج عظيم، وبالفعل ينمو. |
Brady, Grant Taylor'ın harika koçluk becerilerinin bir örneği daha. | Open Subtitles | حسنا، برادي، مثال آخر رائع من قدرات جرانت تايلور الرائعة |
Size bir örnek daha vermek istiyorum, çünkü az da olsa sıtma'dan bahsettik. | TED | و أود أن أضرب لكم فقط مثال آخر, لأننا تحدثنا قليلاً عن الملاريا. |
Bir önceki senatör ve ABD başbakanlık adayı John Edwards 'dan başka bir örneğe bakalım: "Ben sadece görünürdeki babanın açıkça bebeğin babası olduğunu söylediğini biliyorum. " | TED | لنأخذ مثال آخر لسيناتور سابق والمرشح الرئاسي جون إدواردز: "على حد علمي أن الوالد الظاهري قال علنيًا أنه هو أب الطفل |
Teknolojiden başka bir örnek: Ziraat. Yiyecek sıkıntısı olduğunu düşünüyorsak yeni tohumlar üretiriz. | TED | هنا مثال آخر من التكنولوجيا. الزراعة. نعتقد أن هناك مشكلة الغذاء ، ولذا فإننا ننتج بذوراً جديدة. |
Başka bir örnek: biraz daha matematiksel. | TED | وهذا مثال آخر رياضي أكثر ربما |
Başka bir örnek: Yine, saf olan anne. | TED | مثال آخر: مرة أخرى، الأم البسيطة. |
başka bir örnek vereyim: "Daha önce cevaplayamadığım için üzgünüm. | TED | هنا مثال آخر: "أنا آسف لم أرد عليك سابقاً |
başka bir örnek - bu salondakilerin bir çoğunu etkilemiş olabilir ve belki hatırlarsınız: bir kaç sene önce Mississippi'nin batısında kalan hiç bir uçak kalkamamıştı. Sebebi de Salt Lake City'de router kartındaki bir yazılım hatasıydı. | TED | مثال آخر, من الممكن أن الكثير منكم في هذا الجمهور قد تأثر به, ربما تتذكرون قبل بضع سنوات, جميع الطائرات غرب المسيسيبي منعت من الطيران بسبب بطاقة توجيه في مدينة سولت ليك سيتي كانت فيها علّة. |
Şimdi, tamamen başka bir seviyeye taşınmış olan ağcılıktan başka bir örnek. | TED | وهنا مثال آخر على networkism تم نقله لمستوى مختلف تماما. |
İşte başka bir örnek: çıkar çatışmaları. | TED | وهذا أيضًا مثال آخر: تضارب المصالح. |
Tek tip davranış olarak adlandırılan türe bir başka örnek de bu. | TED | وهذا مثال آخر على ما يعرف بالسلوك النمطي. |
Son olarak bir başka örnek: ani kalp durması. | TED | و أخيرا، مثال آخر الموت بالسكتة القلبية. |
bir başka örnek, Colin Powell'in söylediği şu cümleydi: " Ben, beni tutsak edenler tarafından çok iyi muamele görüyorum. " | Open Subtitles | مثال آخر كان قول كولن باول أعامل جيدا من قبل آسريى |
diğer bir örnek, çiftleri bir araya getirdiğimiz güç buluşmasında güç testinde birbirlerinin en güçlü taraflarını tanımlamalarını, ve daha sonra her birinin en güçlü yanlarını kullandıkları bir gece tasarlamalarını istiyoruz, | TED | مثال آخر و هو موعد غرامي للقوة و فيه نحضر زوجين و نحدد نقاط قوتهم على مقياس إختبار القوى, و نصمم أمسية يستخدم فيها كلا منهما نقاط قوته, |
İşte, iş ve eğlenceyi birbirine karıştırmamak gerektiğinin bir örneği daha... | Open Subtitles | هذا مثال آخر أنّه لا يجب عليك خلط العمل مع المتعة. |
TED deki kalplerimize yakın bir yerden, bir fikri paylaşmada videonun baskıdan daha güçlü olduğunu gösteren bir örnek daha var. | TED | وهذا مثال آخر أقرب لمؤتمر تيد أي عندما يكون الفيديو اقوى بكثير من القصاصات الورقية في نشر الافكار وحث الناس عليها |
Etki ve tepki üzerine güzel bir örnek oldu bu. | Open Subtitles | حسنا , مثال آخر عن رد فعل الحب غير موجود |
Bir diğer örnek ise alkollü içecekler. | TED | لدينا مثال آخر هو المشروبات الكحولية، |