Evet, cehennemdeki insanlar da buzlu su istiyorlar. | Open Subtitles | , صحيح , حسناً الناس في الجحيم يريدون ماءاً مثلجاً |
Beraber yürüyüşe çıkardık, verandada buzlu çay içerdik. | Open Subtitles | ولكنا قمنا بنزهات مترافين. أو تناولنا شاياً مثلجاً في الشرفة. |
Bir saatte bir kilo vermeyi çok sevsem de şu an bir buzlu içecek iyi giderdi | Open Subtitles | بقدر ما أحب أنني أخسر رطلين من وزني في الساعة بقدر ما أريد أن أتناول عصيراً مثلجاً الآن |
Sanırım ikiniz de birer bardak Soğuk limonatayı hak ettiniz. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أن كلاكما يستحق كوباً مثلجاً من الليمون |
Belki biraz buzlu çay versek iyi olur. | Open Subtitles | أتساءل إن كان لا يريد شاياً مثلجاً |
buzlu çay için, dondurma yemeyin! | Open Subtitles | تناولوا شاياً مثلجاً و ليس البوظة |
O buzlu çaydı. Biraz eğlence kattım. | Open Subtitles | كان ذلك شاياً مثلجاً - لقد جعلته أروع مذاقاً - |
O halde, damarlarında kan yerine buzlu su akıyor olmalı. | Open Subtitles | اذا لابد ان لديك ماء مثلجاً في اوردتك |
Hayır, hayır. Bu rahatsız edici değil. Evet buzlu çay istedim, ama saf viski ile... | Open Subtitles | لا، ليس سيئاً، إذا أردت طلب شاياً مثلجاً لكن أود أن يكون معظمه "بوربون"، ماذا يُسمّى؟ |
Phoebe bu sabah buzlu çay hazırladı, öyle değil mi tatlım? | Open Subtitles | (فيبي) صنعت شاياً مثلجاً هذا الصباح اليس كذلك ؟ |
buzlu çay da yapabilirim. | Open Subtitles | بوسعي إعداد شاياً مثلجاً لكِ |
Kendime buzlu çay yapacağım. | Open Subtitles | سأعد لنفسي شاياً مثلجاً |
- Bir şey alır mıydınız? Ben buzlu çay alayım, lütfen. | Open Subtitles | . سأخذ شايً مثلجاً ، من فظلكِ |
- buzlu çay mı istersiniz kola mı? | Open Subtitles | تريد شاياً مثلجاً أم صودا ؟ |
Elbette buzlu değil ama içimi iyi olacaktır. | Open Subtitles | ليس مثلجاً لكنه جيد للشرب |
Dondurucu Soğuk ve karanlık. Ve daha da acı bir hal aldı. | Open Subtitles | حيث كان الطقس مثلجاً ومظلماً، ولقد كلّفت تلك الرحلة خسائر مريرة. |
Soğuk bir şeyler içmek için bara gidiyorduk. | Open Subtitles | سنذهب إلى البوفيه لنشرب شيئاً مثلجاً |