Dediğim gibi Galactica'yı bulduğumuzda bir Cylon filosunu takip ediyorduk. | Open Subtitles | مثلما أخبرتك , كنا نتعقب أسطول السيلونز عندما وجدناكم |
Dediğim gibi yüksek bir ödeme olmayacak ve çocuklar, bilirsiniz oldukça yaramazlar. | Open Subtitles | مثلما أخبرتك لن يكون الأجر جيداً والأطفال، صعاب المراس |
Dediğim gibi, abimle sen tanışsanız çok iyi anlaşırsınız. | Open Subtitles | مثلما أخبرتك سابقاً أنت وأخي ستتوافقنا مع بعضكم البعض |
- ...polise gitmeyişimle devam edeyim. - Sana söylediğim gibi. | Open Subtitles | وبعد ذلك لم أذهـب إلى الشرطة مثلما أخبرتك أنّي سأفعل |
Sana söylediğim gibi kaçsaydın ödemek zorunda kalmayacaktık. | Open Subtitles | لو كنت هربت مثلما أخبرتك لما أضطررنا لدفع ثمنهم |
Telefonda da söylediğim gibi, onu tutuklamayacağız. | Open Subtitles | مثلما أخبرتك فى الهاتف لن نقوم بتوجيه التهمة إليها. |
- Dedigim gibi sinemaya gitsen olmazdi. | Open Subtitles | لو أنّك ذهبت للسينما مثلما أخبرتك. |
Dediğim gibi, o benim sahip olduğum tek şey. | Open Subtitles | مثلما أخبرتك .. إنه الوحيد لديّ |
Çek hesapları ve birikimlerim. Dediğim gibi. | Open Subtitles | تدقيق وتوفير ، مثلما أخبرتك سابقًا |
Dediğim gibi sözümü daima yerine getiririm. | Open Subtitles | مثلما أخبرتك أنا دائماً أحافظ علي وعودي |
Dediğim gibi, sadece kontrol ediyorum. | Open Subtitles | مثلما أخبرتك بأني كنت أتفقد فقط ذلك |
Dediğim gibi iyi bir kariyer yapacaksın. | Open Subtitles | ستعمل هناك, مثلما أخبرتك |
Sen Dediğim gibi dualarını et. | Open Subtitles | ! اتلي صلاتك مثلما أخبرتك فحسب |
Daha önce de söylediğim gibi sipariş verdiğim malzeme kesinlikle rutin bir işlem. | Open Subtitles | , مثلما أخبرتك أي من الامدادات التي أمرت بصرفها مسألة روتينية جداً |
Tüm yapman gereken vurup yer değiştirmek vur ve yer değiştir, sallan ve zikzak çiz, söylediğim gibi. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تضربه وتتحرك، اضرب وتحرك، انحني وتمايل، مثلما أخبرتك |
Ancak kumarhanede söylediğim gibi her şeyimi ortaya koyuyorum. | Open Subtitles | لكن مثلما أخبرتك في الكازينو، أنـا معك تماماً. |
Arada sırada başkalarına da konuşma fırsatı versen,... söylediğim gibi sana olan 10 dollar borcumu ödemeye geldiğimi anlardın. | Open Subtitles | أترى، أبي، إن أعطيت أيّ أحد فرصة ليتحدّث في بعض الأحيان سترى أنني كنت أريد أن أسدد لك العشرة دولارات مثلما أخبرتك. |
Buraya geldim ve size söylediğim gibi, ona vurduğunu gördüm. | Open Subtitles | ... خرجتُ إلى هنا ، و من ثَم رأيتها تضربه مثلما أخبرتك |
Tam vardığımda, söylediğim gibi çığlığı duydum. | Open Subtitles | ... حينما وصلتُ إليه ، سمعتُ صراخاً مثلما أخبرتك |
- Dedigim gibi sinemaya gitsen olmazdi. | Open Subtitles | لو أنّك ذهبت للسينما مثلما أخبرتك. |
Dediğimiz gibi yaptım ve kimseyle konuşmamasını söyledim. | Open Subtitles | ذهبت إلى هناك مثلما أخبرتك وأخبرته ألا يتحدث مع أي شخص |