Öyle bir yer bilmiyorum. Bilseydim söylerdim. | Open Subtitles | انا لا اعرف مثل هذا المكان كنت ساخبرك به لو عرفته |
Ama bu dünya Öyle bir yer ki giden bir daha asla gelmez. | Open Subtitles | لكن هذا العالم مثل هذا المكان دمّر ناس عندما هذا العالم أبدا لا يعود |
0nlara saçmalık olduğunu söyledik. Öyle bir yer olmadığını. | Open Subtitles | أخبرناهم أن ذلك كله هراء لا يوجد مثل هذا المكان |
Bana Burası gibi, buradaki insanlar gibi koşmayı... bırakmamı söyleyen bir yerdi. | Open Subtitles | لم اكن في هذا المكان ابدا ينهي الانشغال مثل هذا المكان طريقة هؤلاء الناس |
Veya New York tıpkı Burası gibi. | Open Subtitles | أو ربما نيو يورك مثل هذا المكان |
Çoğu cihazımız, hastaları böyle yerlerden uzak tutmak için. | Open Subtitles | أغلب أجهزتنا صُممت لإبعاد الناس عن دخول مثل هذا المكان |
Ama böyle yerlerden beş tane alırsan elinde bir para aklama makinesi olur, benden söylemesi. | Open Subtitles | لا شيء لكن اذا حصلت على خمسة مثل هذا المكان ... انا اقول لك انها آلة لغسيل الاموال |
Konaklamak için Öyle bir yer seçer miydim bilemiyorum. | Open Subtitles | لست متأكد أني كنت سأختار مثل هذا المكان |
Öyle bir yer var. | Open Subtitles | هناك مثل هذا المكان |
Öyle bir yer yok. | Open Subtitles | ليس هناك مثل هذا المكان |
Öyle bir yer yok. | Open Subtitles | ليس هناك مثل هذا المكان |
Öyle bir yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد مثل هذا المكان. |
Burası gibi Dünya'nın en çorak ve en vahşi bölgelerinde yaşamalarına rağmen; akrepler, 380 milyon yıl önce karaya çıkmadan evvel suda yaşayan yırtıcılar olarak evrimleştiler. | Open Subtitles | على الرغم من أنه يعيش الآن في بعض من أكثر الأماكن جفافا، و أكثر البيئات عدائية على الأرض، مثل هذا المكان في الصّحراء، العقارب تطوّرت كمفترسات مائيّة |
Burası gibi değildi. | Open Subtitles | لكنها ليست مثل هذا المكان |