Daha da iyisi, Lloyd'un kızının diş telleri yerinde kalacak ve babası gibi güzel bir gülümseyişe sahip olacak. | Open Subtitles | والافضل من ذلك ان تحتفظ ابنة لويد بحمالات اسنانها وتحصل على تلك الابتسامة المنتصرة مثل والدها |
Kızım İrlandalı ve babası gibi Katolik olacak. | Open Subtitles | إبنتي أيرلندية وستكون كاثوليكية، مثل والدها |
Her neyse, bir suçluyu babası gibi sakladığı ve affettiği için bedelini ödüyor. | Open Subtitles | مهما يكن، إنها تدفع الثمن لتساهلها و تسترها على مجرم مثل والدها |
Ben onun babası gibiyim. | Open Subtitles | أنا مثل والدها! |
Aynı babası gibi, çok zeki. | Open Subtitles | -هي مُتقدة الذكاء، تماماً مثل والدها . -صحيح؟ |
Siz, beyler, aklanırsınız, ben huzura kavuşurum daha da iyisi, Lloyd'un kızı diş tellerine kavuşup aynen babasınınki gibi, çekici bir gülümseyişe sahip olur. | Open Subtitles | لتصبحوا شرفاء واهنئ انا براحة البال والافضل من ذلك ان تحتفظ ابنة لويد بحمالات اسنانها وتحصل على تلك الابتسامة المنتصرة مثل والدها |
Özellikle onun babası gibi adamlar bizi öldürmeye çalışıp yakasını kurtarmaya çalıştığında. | Open Subtitles | خاصة عندما يفلت أشخاص مثل والدها من محاولة قتلنا |
babası gibi hayatı boyunca başıboş gezen bir kıza baskı yapmak zor değil. | Open Subtitles | ليس من الصعب اجبار فتاة مثلها... على الترحال طيلة حياتها مثل والدها |
..ama babası gibi çıktı o da. | Open Subtitles | لكنها مثل والدها قالت كل شيء |
- Evet, tıpkı babası gibi. | Open Subtitles | ـ أجل, مثل والدها تماماً |
babası gibi konuştunuz. | Open Subtitles | أنت تبدو مثل والدها |
Portia Frampton, Amerikan, babası gibi. | Open Subtitles | (بورشيا فرامبتون). إنّها أمريكيّة مثل والدها. |
Suç ortağıydı, tıpkı babası gibi. | Open Subtitles | باه! انها خططت تماما مثل والدها |
babası gibi akıllı. | Open Subtitles | إنها حكيمة مثل والدها |
-Tıpkı babası gibi | Open Subtitles | -إنها مثل والدها |
O bir canavar avcısı. Tıpkı babası gibi. | Open Subtitles | -إنّها صائدة وحوش، مثل والدها تماماً . |
babası gibi, değil mi? | Open Subtitles | مثل والدها . -إنّها مُتقدّمة جداً . |
Aynı babası gibi. | Open Subtitles | مثل والدها. |
- Aynı babası. | Open Subtitles | انها مثل والدها. |
Ben, babasınınki gibi iyi bir kalbi olmasını isterim. | Open Subtitles | أتمنى أنّ تتحلى بقلب طيب، مثل والدها. |