Bir çok kişi onu, alanının en iyisi olarak kabul ediyor. | Open Subtitles | وهو يعتبر من قبل العديد من أن يكون الأفضل في مجاله. |
alanının en saygı duyulan bilim araştırmacısı. | Open Subtitles | إنه واحد من أكثر العلماء الباحثين احتراماً في مجاله |
Geçen yıl alanında en başarılı teorik fizikçiydi. | Open Subtitles | لقد كان رائد الفيزياء النظرية العام الماضي في مجاله |
Bir zamanlar Ortaçağ Fransa'sında bir soylu her çeşit şarap üretimini kendi alanında yönetmek istemiş. | Open Subtitles | ذات مرة في فرنسا في عهد العصور الوسطى، كان هناك رجل شريف، يحب أن يشرف على كل جانب من جوانب صنع النبيذ في مجاله |
Manyetik alanı bizim güneşimizden 1,000 milyar kez daha güçlüdür. | Open Subtitles | مجاله المغناطيسي أقوى من الشمس ألف تريليون مرّة |
Evet uzmanlık alanı geceleri çıkmak olsaydı belki harcadığımız nefese değerdi. | Open Subtitles | ...أجل، عندما يتضمن مجاله أشياء تفيدنا نحن من الأفضل أن يساوي الأنفاس الذي ضيعناها عليه |
Onunla tanıştığımda bu işteki en iyi adamdı. | Open Subtitles | حين قابلته كان بالفعل أفضل من يعمل في مجاله |
Alanındaki en iyilerinden biri, Bir profesyonel. | Open Subtitles | ذو خبرة، و من أفضل الأطباء في مجاله |
Bizimki yeni çalışma alanının ne olacağına karar vermeye çalışan bir fizikçi. | Open Subtitles | أنظري,أنه فيزيائي يحاول أن يكتشف ماذا سيكون مجاله الجديد للدراسة |
alanının en iyi avukatlarından biriydi. | Open Subtitles | هو كَانَ أحد المحامين الكبارِ في مجاله |
Jason kendi alanının en iyisi olabilirdi. | Open Subtitles | كان جاسون ليصبح متميز فى مجاله |
Her biri alanının en iyisidir Mel Lazarus hariç. | Open Subtitles | كلٌّ على رأس مجاله باستثناء (ميل لازارس) |
Her biri alanının en iyisiydi. | Open Subtitles | كلا منهم كان الأحسن فى مجاله |
Diğer beye kendi alanında pek saygı duyulmuyor. | Open Subtitles | الاستاذ الآخر ليس محترماً جداً في مجاله. |
Artı, o kendi alanında tektir . | Open Subtitles | بالاضافة الى ذلك، فهو فريد في مجاله. |
Kendi alanında çok önemli biriymiş. | Open Subtitles | على ما يبدو أنه بارغ للغاية في مجاله |
Margaret Bray'ten yardım etmesini istediğimde şüphelendiğim gibi hırsızımız hem alanında bir uzman hem de geçmişten ders çıkarıyor. | Open Subtitles | كما شككت عندما طلبت من مارغرِت برَي) المساعدة) لصنا هو كل من محترفٌ في مجاله وطالبٌ سابقاً |
- Bu daha çok onun alanı. | Open Subtitles | حسنا, هذا مجاله |
alanı bulutların üstü. | Open Subtitles | كان مجاله صنع الطائرات. |
Onun alanı bulutlardı. | Open Subtitles | كان مجاله صنع الطائرات. |
Ve şimdi sözü vereceğim kişi bana göre bu işteki en iyi başkan olan Başkan Dondelinger! | Open Subtitles | و الآن سوف اعطي الكلمة مجددا لرجل يعد في رأيي من أرفع المدراء في مجاله المدير دوديلينجير |
Alanındaki en iyi bilim adamlarından bir olan Dr. Pawlowski Deliklilerin DNA dizilişleri üzerine çalışmaktadır. | Open Subtitles | الدكتور"بولووسكي". أحد أوائل علماء العالم في مجاله في دراسات تسلسل الحمض النووي للمنخريات. |
gölgenin arkadaşı, gecenin ülkesi olduğunu yazmıştı. | Open Subtitles | ان الظل كان صديقه والليل مجاله |