| Norman Bates deli olabilir fakat bu dünyada tek deli o değil. | Open Subtitles | ولكن أذا كان نورمان بيتس مجنون فهناك أشخاص كثيرون هنا مجانين مثله |
| Dışarıdaki insanları bize karşı koruyorlar... halbuki dışarıdakiler de bizim kadar deli. | Open Subtitles | انهم يحمون الناس في الخارج منا حتى يصبحوا في الخارج مجانين مثلنا |
| Ama bir şeyler yapabilecek birileri bizim deli olduğumuzu düşünecek. | Open Subtitles | ولكن أي شخص يستطيع فعل أي شيء سيظن أننا مجانين. |
| Siz yalancı değilsiniz, delisiniz. | Open Subtitles | أنا أسحب كلامي انتم لستم كاذبين بل مجانين |
| Vay be, kafesten çıkmama izin verdiğiniz için delirmiş olmalısınız. | Open Subtitles | سحقا، لابد أن كلاكما مجانين تطلقون سراحي من القفص ببساطة |
| Amerikan milyonerlerinin tamamı çıldırmış olmalı. | Open Subtitles | الأثرياء الأمريكيين لابد أنهم جميعاْ مجانين |
| Bize inanacak kadar deli olan birileri de bizi yardım etmek istemeyecek. | Open Subtitles | إن قام أي شخص وقام بعمل أي شيئ سوف يعتقد بأننا مجانين |
| Belki yaşlı kadının dediği gibi bize deli diyecek bir-iki komşuya rastlarız. | Open Subtitles | ربما سنصادف أحد الجيران وسيقول لنا بأننا مجانين كما فعلت السيدة العجوز |
| Eğer olay buysa zaten adamlar deli demektir ve fark etmez yani. | Open Subtitles | إذا كان الأمر هكذا، فإنهم مجانين ولا يهمنا الأمر على أي حال |
| Aynı yatağa girdiğim adam deli. En iyi adamlarımdan birini öldürdü. | Open Subtitles | أنا أتعامل مع أناس مجانين يا رجل لقد قتلوا أفضل رجالي |
| Bir takım deli bilim adamları kolunuza bir iğne batıracak ve dört tüp kan alacaklar. | TED | وهناك علماء مجانين سيوخزوا أذرعك بالإبر ويأخذون أربعة أنابيب من دمائك |
| Kullanışlı olması gerekiyordu, ama bana daha çok deli gömleği gibi geldi. | TED | ومن المفترض أن يكون عمليًّا، ولكنه بدا لي كسترة مجانين. |
| Çünkü biz imkansız bir işi yapmaya çalışan deli insanlarız. | TED | بما أننا أشخاص مجانين نحاول تنفيذ مهمة مستحيلة |
| delisiniz siz. Cidden. Saçımdan tel kopardın demek. | Open Subtitles | أنتم مجانين أقصد , جدياً , أخذت شعرة من رأسي؟ |
| Kötüden de beter. Herkes delirmiş! | Open Subtitles | نعرف أن الأمور سيئة، واسوأ من سيئة، إنهم مجانين |
| İnsanlar çıldırmış bu dünyada. | Open Subtitles | الناس أصبحوا مجانين في هذا العالم ، على ما أعتقد |
| Büyüye falan inanmam ama bu şehirde bir sürü manyak, kafadan çatlak insan var. | Open Subtitles | أنا لا أَعتقدُ في السحرِ لكن هناك الكثير مِنْ المجانينِ وناس مجانين في هذه المدينةِ |
| Kimsenin elimi tutmasına gerek yok. delirdiniz mi? | Open Subtitles | اننى لا أحتاج لمن يمسك بيدى انتم جميعا مجانين |
| - Öğrenmenin tek yolu var - Sizler delirmişsiniz. | Open Subtitles | هناك طريقة واحدة لمعرفة ذلك ـ انكم مجانين |
| Hepsi kaçık. Yakında papaya meyvesi de yemek isterler. | Open Subtitles | كلهم مجانين في التالي سوف يأكلون البابايا |
| "Başka çare yok, hepimiz deliyiz." dedi kedi. "Ben deliyim, sen delisin." | Open Subtitles | قال القط اوه لاتستطيع ان تقدم المساعدة كلنا مجانين هنا انا مجنون وانت مجنون |
| Ama yeteri kadar kişi muhteşem deliler olduklarını fark etti ve ABD Ulusal Bilim Kuruluşu, çılgın projelerini finanse etmeye karar verdi. | TED | لكن عدد كافٍ من الناس أدرك أنهم عباقرة مجانين أن المؤسسة الوطنية الأمريكية للعلوم قررت أن تمول فكرتهم المجنونة |
| Buna bulaşacağımı sanıyorsanız, kafayı yemişsiniz siz. | Open Subtitles | إن كنتم تظنون بأنني سأعقّب على ذلك فإنكم مجانين |
| - Bunu başarabiliriz. çıldırmışsınız siz! Benim görevim halkımı korumaktır. | Open Subtitles | أنتم جميعا مجانين واجبي هو حِماية شعبى أخلِوا |
| Polisler geldi! Hepiniz kaçın, bu beyaz polislerin hepsi delidir! | Open Subtitles | لابد أن تخرجوا من هنا فهؤلاء الشرطيين البيض مجانين |
| Bu Mısır'lılar kafayı yemiş Çekilin diyorum, çekilmiyorlar | Open Subtitles | المصريون مجانين . نحن نطلب منهم الابتعاد عن الطريق لكنّهم لا يتحرّكون |