ويكيبيديا

    "مجبرًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorunda
        
    • yapmak
        
    Ama Roma bana sahtekâr demeye devam ederse kendi kilisemi kurmak zorunda kalacağım. Open Subtitles لكن إن استمريت بمناداتي بأني محتال فإني سأكون مجبرًا على إحدث كنيسة لي
    Bunu yapmak zorunda değildin. Gerçekten... Open Subtitles لست مجبرًا على فعل ذلك ، فعلاً لست مجبرًا
    Eğer bir dakika içinde 25 kelekbek öldürebilirsem, izliyecilere taşaklarımı göstermek zorunda kalmam. Open Subtitles إذا استطعت قتل 25 فراشة خلال دقيقة فلن أكون مجبرًا على أن أُري الجمهور خصيتي
    Ve dün gece nerde olduğumu sana söylemek zorunda değilim. Open Subtitles و لستُ مجبرًا لأخبرك أين كنت الليلة الماضية
    yapmak istediklerinizi yapar, yapmak istemediklerinizi yapmazsınız. Open Subtitles أفعل ما يحلو ليّ .و لستُ مجبرًا على القيام بأمور لا أريدها
    Bana rozetinizi göstermedikçe bir şey söylemek zorunda değilim. Open Subtitles لستُ مجبرًا على إخباركَ بشيء ما لم تريني شارةً أو ما شابه
    Sana hiçbir şey söylemek zorunda değilim. Artık sana çalışmıyorum. Open Subtitles لست مجبرًا لإخبارك أي شيء لم أعد أعمل لصالحك.
    Eğer aptalı oynamayı bırakmazsanız size Tanrı'nın varlığını kanıtlamak zorunda kalacağım. Open Subtitles وأنت إذا لم تتوقّف عن لعب دور الأحمق سأكون مجبرًا على إثبات وجود الله لك
    Bunların herhangi birini kullanmak zorunda değildim. TED ولست مجبرًا عن استخدام أي منها
    Soruyorum çünkü bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles أنا أسأل لأنك لستَ مجبرًا على فِعل ذلك
    - Bunu dinlemek zorunda değilim. - Tamam. Scott, bir sakin ol. Open Subtitles لستُ مجبرًا على سماع كلامك - حسنا يا (سكوت) ، هدوء -
    Hükümdarlık yetkilerimi kullanmak zorunda kalırım. Open Subtitles عندها سأكون مجبرًا على استخدام سلطتي
    Bana bir şey açıklamak zorunda değilsin. Open Subtitles لستُ مجبرًا على تفسير أي شئ لى
    İstemiyorsan açmak zorunda değilsin. Open Subtitles لستَ مجبرًا إن لم تُرِد.
    - Gitmek zorunda değilim. Open Subtitles لست مجبرًا على الذهاب
    Beni sevmek zorunda değilsin. Open Subtitles لستَ مجبرًا على حبي
    Kardeşimin, seni, bunları yapman için doldurduğuna inanamıyorum. Bunu yapmak zorunda değilsin, John. Open Subtitles لا ألومك على ما أقحمك فيه أخيّ لست مجبرًا على فعل هذا يا (جون)
    Bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles لستَ مجبرًا على ذلك
    Şimdi de Reece'le bir hayır etkinliğine gitmek zorunda kalıyorum. Open Subtitles الآن أصبحت مجبرًا على الذهاب إلى حفل خيري ممل مع (ريس).
    Sana kendimi açıklamak zorunda değilim Hannah. Open Subtitles (لستُ مجبرًا أن أفسر أفعالي لكِ يا (هانا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد