Ama sen vaiz değildin. bir kız senin için sadece bir kızdı. | Open Subtitles | ولكنك لم تكن واعظاً الفتاة هى مجرد فتاة بالنسبة لك |
Ama sen vaiz değildin. bir kız senin için sadece bir kızdı. | Open Subtitles | ولكنك لم تكن واعظاً الفتاة هى مجرد فتاة بالنسبة لك |
Anne! O sadece bir kız değil, senin kutsamanı alınca senin kutsamanı alınca, yeryüzü değişecek. | Open Subtitles | أمي , أمي , أنها ليست مجرد فتاة ولكنها هبة منك. |
Kızlarından biri değilim. Sadece bazen sarhoş ettiğin bir kızım. | Open Subtitles | تقنياً، لست من أولادك أنا مجرد فتاة تجعلها تثمل أحياناً |
Bana ilk geldiğinde mini minnacık bir kızdın. | Open Subtitles | عندما أتيتي إليّ هنا لأول مرة لقد كنتِ مجرد فتاة صغيرة غير جديرة بالثقة |
-Evet, onda bir şeytan tüyü var ama kız daha çocuk sayılır. | Open Subtitles | ربما يكون لديها علاقة معه ولكنها مجرد فتاة صغيرة |
Hâlâ senin sıradan köylü bir Rus kızı olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | مازلتِ تتوقعين مني التصديق بأنكِ مجرد فتاة روسيّة ريفية؟ |
# She's just a girl Who says that I am the one # | Open Subtitles | إنها مجرد فتاة قالت أنني الرجل |
Ben sadece Manchester'lı bir kız olabilirim ama söylemeliyim ki bu bir Paxton olmasa da bence çok güzel bir resim. | Open Subtitles | قد اكون مجرد فتاة متواضعة من مانشيستر ولكن على ان اخبرك برغم انها ليست لباكستون لكنني احببها |
Söyleyecek bir şey yok. Yıkık dünyada tutunmaya çalışan yalnız bir kız,. | Open Subtitles | لم يبق الكثير لإخباره ، مجرد فتاة من الغرب تحاول أن تعيش في هذا العالم المحطم |
Ne yani, aslında akrabam değil mi? Tanıdığım öylesine bir kız mı? | Open Subtitles | أيعني أنّها ليست أحد أقاربي أنها مجرد فتاة عابرة ؟ |
Bir süreliğine, 17 yaşındaki bir kız gibi davranmanın kimseye zararı olmaz. | Open Subtitles | و لا يوجد عيب في أن تكون مجرد فتاة في 17 من عمرها لبعض الوقت |
Dürüst olmak gerekirse, her zaman şehirli bir kız olmak istemişimdir. | Open Subtitles | لأكن صادقة معك ، لقد كنتُ دوماً أكثر من مجرد فتاة مدينة |
Fakat, sizin için daha fazlasını istiyorum. Barda tanıştığın bir kız için tüm bunları heba etme. | Open Subtitles | ولكنني أريد أكثر بالنسبة لك , لا تلقي بها من اجل مجرد فتاة التقيت بها في حانة |
Ben bir erkeğin önünde durmuş beni sevmesini... isteyen bir kızım. | Open Subtitles | أنا مجرد فتاة تقف أمام فتى تطلب منه أن يحبها |
Her zaman sorunumuz da bu oldu zaten sadece iyi bir kızım. | Open Subtitles | وأعتقد أن هذه كانت دوما مشكلتنا ..هي، كما تعلم أنني مجرد فتاة طيبة |
Uzun zaman oldu. O zamanlar küçük bir kızdın. | Open Subtitles | ولكن مضى وقت طويل وكنت مجرد فتاة صغيرة آنذاك |
Wilma daha çocuk. Hayatında hiç kanca görmedi. | Open Subtitles | ويلما)مجرد فتاة ,إنها لم ترى كهذين الخطافين من قبل) |
güçlü bir kadın mı yoksa bir erkek için üzülen o kızı mı? | Open Subtitles | امرأة قوية , أو مجرد فتاة حصلت على رجلاً ؟ |
# She's just a girl who says that I am the one # | Open Subtitles | "إنها مجرد فتاة تدّعي أنني الفاعل" |
Ama sen küçük bir kızsın, bu yaşta sana bunları kim anlattı? | Open Subtitles | ،ولكنك مجرد فتاة صغيرة من أخبرك بكل هذا في مثل عمرك؟ |
Çünkü o öyle büyütülecek bir sesi ve tecrübesi olmayan sıradan bir kızdı ama adı afişlerde Deandra'yla birlikte yer alıyordu. | Open Subtitles | لأنها كانت مجرد فتاة مع صوت لا بأس به بدون أي سيرة ذاتية وهي من كانت في قمة العناوين مع دياندرا |