Lemon ve diğer insanlar gece gündüz çalışıp sunumu ve tatlı maketi hazırladılar. | Open Subtitles | ليمون و بقيّة المجتمعِ عَملَوا ليلا ونهارا على ذلك العرض كان هناك مجسم من الحلوى لك000 |
O saç spreyi maketi baya ağırdı. Ağır mı? | Open Subtitles | .لقد كان مجسم بخاخ الشعر ثقيل الوزن - ثقيل الوزن؟ |
Şimdi bir oyun oynayacağız, bunu üç boyutlu olacak şekilde katlayacağız. | TED | الآن سوف نلعب معاً لعبة؛ سوف نقوم بطيِّها في مجسم ثلاثي الأبعاد. |
Çok mükemmel 4 boyutlu kaçınılmaz bir kandırmaca | Open Subtitles | ترابط مجسم جميل لقدر محتم حسنا هل تفهم أنزل فى موقف السيارات |
Louis De Rochemont III tarafından yönetilmiş ve geniş ekran cinemiracle yöntemiyle çekilmiş, 7 stereo parçalı film müziğine sahip. | Open Subtitles | من إخراج لويس دي روشموند الثالث وقد صُوّر بطريقة السينماركيل الشاشة الواسعة بتسجيل صوتي مجسم من سبعة مسارات. |
Aslında gördüğün şey geminin Holografik hedefleme projektörünü kullanarak oluşturduğum bir simulasyondu. | Open Subtitles | ترين ، ما رأيتيه كان تقريباً محاكاة صنعتها بإستخدام مجسم الصور بالسفينة |
Ve kesinlikle ne Crick ne de ben kimyacıydık, bu sebeple bir model inşa etmeye giriştik. Francis, Wilkins'i tanıyordu. | TED | وبالطبع لم نكن لا أنا ولا كريك كيميائيين، لذا حاولنا بناء مجسم. ولقد عرف هو.. فرانسيس عرف ولكنز. |
İyi tarafından bakarsak, güneş küresini devirdim. | Open Subtitles | انظروا للجانب المشرق، لقد أوقعت مجسم الشمس |
Fakat bu başarı beşinci sınıf öğrencilerine yemeklik soda ve kartonpiyerden volkan maketi yapmayı öğretmekle bilimsel kariyerinizi harcamanız demek oluyor. | Open Subtitles | رغم أنّه من المتوقع أنّكم ستقضون مهنتكم العلمية في تدريس طلاب الصف الخامس كيفية صنع مجسم للبركان من الورق المقوى مع حمم بركانية من الصودا |
İşte Allison'un gerçek maketi. Kaybolmuş, yani öyle gözüküyor. | Open Subtitles | انظروا ، ها هو مجسم (آليسون) الحقيقي لقد تم تبديله ، أو كما يبدو عليه الأمر |
Termal harita çıkarma yoluyla yapının üç boyutlu bir modelini elde ettik. | Open Subtitles | لقد قمنا بتشكيل مجسم ثلاثي الأبعاد لهذا الموقع |
Bu senin cep telefonun, üç boyutlu resim verebilen, sesli gösterimi ve özel GPS alıcısıyla son teknoloji kumanda merkezi. | Open Subtitles | هذا هاتفك المحمول وهو حديث جدا وهو أيضآ كمركز تحكم متنقل بعرض سمعي وبصري مجسم وجهاز إرسال واستقبال شخصي لتحديد الأحداثيات |
Standart odalarımız'da stereo radyo mevcuttur. | Open Subtitles | غرفنا العادية تأتي مجهزةً بأجهزة راديو ذات صوتٍ مجسم |
Bunu yapmamızın yolu, içi yemle dolu bir delikli bidon alarak suni kauçukla sarmalayıp, sonra da köpek balığının bu tuzağa ne şekilde davrandığını seyretmek üzere iki stereo su altı kamerası ile çekim yapmaktı. | TED | الطريقة التي فعلنا بها ذلك كانت إحضار برميل مثقوب ومملوء بالطعم، نلفه بقشرة من المطاط الصناعي"النيوبرين"، ونشغل بعدها كاميرتين بنظام صوتي مجسم تحت المياه لمشاهدة كيف سيتعامل القرش مع ذلك الطعم. |
Alışveriş yaptığınız Holografik Tesla'nızı koyabilir -- veya gösteriden önce hukuk ekibi bana hangi modeli koymamı söylemişse. | TED | تستطيعون وضع مجسم سيارة "تيسلا" الذي تودون شراءه -- أو مهما كان الذي طلب مني فريقي القانوني وضعه قبل العرض. |
Mavi yüzey aslında bir Holografik projeksiyon uydu yanılsama mı? | Open Subtitles | السطح الازرق مجرد إسقاط ضوئي مجسم ؟ |
Böylece üç iplikli bir model geliştirdik. | TED | لذا قمنا ببناء مجسم بثلاثة أشرطة. |
Titiz yöntemlerle çözüme ulaşmak yerine, bir model oluşturacaktık. Bir elektro-model, x-ışın fotoğraflarından anlaşılabilen uzunluk ve bunun gibi şeylerin koordinatlarını kullanarak. | TED | لا أن نجد ذلك، كما تعلمون، بأسلوب فائق الدقة، لكن ببناء مجسم. مجسم كهربائي، باستخدام بعض احداثيات ال.. كما تعلمون، الطول، كل تلك الأشياء من صور أشعة X. |
Nelson, dünya küresini indir! Milhouse, masamdan uzak dur! | Open Subtitles | (نيلسون) ، اترك مجسم الكرة الأرضية (ملهاوس) ، لا تقترب من مكتبي |