Kapağı açtığımda, donmuş bir hindi ayağıma düşüyordu az kalsın. | Open Subtitles | فتحت الباب,و كاد ان يسقط ديك رومي مجمد على قدمي |
Ekranda da gördüğünüz üzere -- donmuş bir doku kesilmekte. | TED | ويمكنكم رؤيته هنا -- هذا نسيجٌ مجمد ، ويتم تقطيعه. |
Aburcubur yiyecekler yoktu, ve '20lere kadar, Clarence Birdseye çıkana kadar, donmuş gıda da yoktu. | TED | لم تكن هناك وجبات خفيفة، حتى مطلع العشرينات، حتى جاء المخترع كلارانس بيردسي، لم يكن هناك طعام مجمد. |
Şimdi bildiğiniz gibi beyler, Eve (Havva) yeniden yaratıldı dondurulmuş bir laboratuvar embriyosundan. | Open Subtitles | والآن، كما تعرفوا، أيها السادة المحترمون فحواء أعيد تخليقها من جنين مختبر مجمد |
Dışarı kağıt almaya çıkarsın ama dondurulmuş gözlemelerle geri dönersin. | Open Subtitles | أنت تخرجين بحثاً عن الجريدة فسوف تعودين ومعك وافل مجمد |
Evet, aşağıdaki dondurucu ağzına kadar at başıyla dolu. | Open Subtitles | نعم، لدى مجمد كاملّ ملئ برؤوسِ الخيولِ في الطابق السفل |
Konuşmak hep, içimdeki yaşam için yetersiz bir donmuş görüntü gibi hissettirdi. | TED | كنت أشعر وكأن الكلام دائما عبارة عن إطار مجمد غير كاف للحياة التي بداخلي. |
Mutfağa gidip donmuş bir tane var mı diye bakalım. | Open Subtitles | حسناً سأذهب للمطبخ وأنظر إذا كان لدينا كلب مجمد |
donmuş suşi konusunda çok safsın. | Open Subtitles | أنت ساذج جدا عندما يتعلق الأمر بسوشي مجمد. |
Ya ne yapacaktım, donmuş Muz Standının yetkilerini bir çocuğa mı bırakacaktım? | Open Subtitles | ماذا كنت سافعل , تحمل طفل مسئولية كشك موز مجمد ؟ |
donmuş bir suyun içine düşmüş olabilirsin ve hipotermi geçirmişsindir. | Open Subtitles | ربما انت تشعر وكأنك في ماء مجمد وستنخفض درجة حرارتك كلا |
En iyisi ne yap, biliyor musun? donmuş yoğurtlardan satın al. | Open Subtitles | أتعرفين ما عليك أن تفعليه تناولي لبن مجمد |
kafam için donmuş bir şeylerin var mı ? | Open Subtitles | ألديك كيس بازيلاء مجمد أو أي شيء بارد لرأسي؟ |
Seni bilmem ama kendi ölümümün buzlu şeker çubuğunda donmuş bir kafa gibi olmasını istemem. | Open Subtitles | لا أعرف عنك ولكن لا أرغب في مواجهة موتي كرأس مجمد على عود المصاصة |
Gözlerini kapayıp kafana dondurulmuş etle peş peşe vurursan geçer. | Open Subtitles | لو أنكِ أغلقت عينك وضربتي رأسك بلحم مجمد سيذهب ذلك الشعور بعيداً |
O dondurulmuş. dondurucu laboratuvarında. | Open Subtitles | إنه مجمد في مختير لدرجات الحرارة المنخفضة |
ABD ordusunun bodrumda dondurulmuş düşman bir uzaylı tuttuğunuzu bilmesi gerektiğini düşünmediniz mi? | Open Subtitles | وانت لا تعتقد ان جيش الولايات المتحده يحتاج ان يعرف بأمر إنسان آلى عدائى مجمد فى السرداب ؟ |
Nakliye firmamıza ait, bedelsiz bir dondurucu ve ve bonfileler de bedava. | Open Subtitles | سوف تحصل على توصيلة مجانية و ستحصل ايضا على مجمد مجانا و ستحصل على 10قطع دجاج مخلى |
Potansiyel olarak kullanılabilir tatlı suyun %3'ünün üçte ikiden fazlası buz örtüsü ve buzullarda donuk hâldedir. | TED | حوالي 3٪ المتبقية المحتمل أن تكون مياه عذبة صالحة للاستعمال، أكثر من ثلثيها مجمد في صفائح وأنهار جليدية. |
-Kanat dondu. | Open Subtitles | الجناح الأيسر لا يعمل, وضع الميسرة مجمد |
Komiserlik sınavına girene kadar ödemeler kanunen donduruldu. | Open Subtitles | مع مرور الوقت خضعت لإمتحان الملازمين بالطبع الراتب مجمد قانونياً |
Kusura bakmayın uzun sürdü, dışarısı dondurucu derecede soğuk. | Open Subtitles | عذرا لتأخري المكان مجمد تماما هناك |